Kiralardaki Artış Durdurulamıyor! Barınma Sorunu Ciddi Boyutlara Ulaştı...
Kiracılar Dayanışması Platformu kurucu üyesi Seda Kul;
"iki senedir meydanlardayız. En başından beri barınmanın bir anayasal hak olduğunu fakat devletimiz tarafından bunun Türk halkına sağlanmadığını vurguluyoruz .Barınma hakkımız 3 senedir yavaş yavaş elimizden alınmaya başladı ve bu durum 3 senenin sonunda ciddi boyutlara ulaştı . Şu anda bir emekli, asgari ücretle çalışan vatandaş ne ev tutabiliyor ne taşınabiliyor ne de karnını doyurabiliyor . Bizler bu kadar mağduriyet yaşarken, bizi yönetenler tarafından mağduriyetlerimiz göz ardı ediliyor" diyerek kiralardaki durdurulamayan artışlara tepki gösterdi.
Antalya Muratpaşa Kozaklı Komşu Evinde bir araya gelen Kiracılar Dayanışması platformu üyeleri basın toplantısı düzenledi.
Sesimizi Duyan Var Mı?
Toplantıda konuşan Kiracılar Dayanışması platformu kurucu üyesi Seda Kul: "Bu kadar sıkıntıyla boğuşurken, evlerinden atılma korkusuyla yaşarken, çocuklarına bir lokma beslenmeyi koyamazken" seslerini duyuramadıklarına dikkat çekti. "Bizler 2 senedir meydanlarda çağrılarda bulunduk, birleşelim dedik kimse işin boyutunun bu kadar ciddiye geleceğine inanmadı ama şu an bu iş çok ciddi boyutlara ulaştı . Artık ev yok, ev tutamıyoruz. Aldığımız maaşlar maalesef ki ev kiralarının altında kalıyor ne emeklisi ne memuru ne de asgari ücretlisi, bizlerden talep edilen bu kira fiyatlarını karşılayamıyoruz . Çocuklarını okula aç gönderen ve bizlere ulaşan aileler var. Evindeki eşyasını satıp kirasını denkleştirmeye çalışan aileler var, birde bunların aksine yaşayacağı sıkıntıyı değil de birileri beni meydanda hak arayışında görürde rezil olurum ya da ben meydana gidersem beni polis götürür diye korkanlar var. İki senedir meydanlardayız ve hak arayışındayız. Bizi kimse karakola götürmedi, yasa dışı olan hiçbir eylemde bulunmadık, bizler basın açıklamaları için toplandığımızda emniyet güçleri sadece bizlerin güvenliğini korumak adına yanımızda oldular. Anayasal hakkımız olan barınmayı, gene hakkımız olan hak arayışı ile arıyoruz" dedi.
Ağlamayana Çözüm Yok Dediler!
Bu zamana kadar Antalya'daki belediyeler, yetkili kurumlar, STK'lar görüşmeler yaptıklarını belirten Kul, her partiyle, her kuruluşla bu konuda istişarelerde bulunduk fakat sokağa atılan vatandaşa yardım sözünü hiçbir belediyeden alamadık ve iktidar partinin temsilcilerinden çözüm yolu ile ilgili bir adım göremedik. Tersine bizim yasadığımız bu konuyu dalga konusu yapan belediye başkanlarına bile denk geldik, bize ağlamayana çözüm yok dediler, meydanlarda sesiniz çıksın dediler. Fakat vatandaşlarımız meydana çıkmaya korktu" diye konuştu.
Çözüm Önerilerimizi Sunduk
"Ankara'ya Türkiye Büyük Millet Meclisine 16 kişilik bir ekip kurarak gittik, orada da maalesef bir vekil hariç Antalya milletvekillerine ulaşamadık" diye konuşan Kul, diğer illerin vekillerine, partilerin genel başkanlarına 36 maddelik çözüm önerilerimizi sunduk. Bu çözüm önerilerinden birkaçı şu an yavaş yavaş uygulanmaya geçiliyor. Bizim önceliğimiz kiraların asgari ücret baz alınarak alt ve üst seviyesinin belirlenmesi. Buradan yetkililere seslenmek istiyorum, mahkemelerde ki tahliye davalarını durdurun, bu sizin iki kelimenize bağlı. Madem her şeyden tasarruf yapılıyor, biz insanların barınma hakkından tasarrufu sağlamayın. Her birey bir çatı altında insan gibi yasasın. Serbest piyasanın eline bırakılmasın bu durum
Bizlerin tek sığınağı olan %25 kuralını zamanında siz getirip bizleri ev sahipleri ile karsı karsıya bıraktığınız gibi, şu anda da bu kuralı kaldırarak mağduriyetleri artırdınız" dedi.
TÜİK’e Dava
Kiracılar Dayanışması Platformu kurucu üyesi Cengiz Kul ise yaptığı konuşmada şu konulara dikkat çekti: "Devlet ferdin hayat mücadelesini kolaylaştıracak, zorlaştırmayacaktır. Bu sosyal devletin görevidir. Muhalefet partilerinin görevi ise iktidar partisini denetleyip yanlış olan konular üzerinde iktidarı uyarması gerekmektedir. Fakat barınma konusunda ne muhalefet ne iktidar bu soruna çözüm yolu ile yaklaşmamaktadır. Bizim de sorunlarımız bu yüzden ileri derecede artmaktadır. Çünkü ne iktidar iktidarlığını ne de muhalefet muhalefetliğini yapmamaktadır. TÜİK’in görevi ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda veri ve bilgilerin derlenmesini, gerekli istatistiklerin üretilmesini, yayımlanmasını ve dağıtımını yapmaktır. Ancak TÜİK, son zamanlarda görevinin aksine yanlış bilgi vererek insanları daha da derin bir çıkmaza sürüklüyor. TÜİK’e göre temmuz ayında ev kiraları 6 bin lira bile değilken, gerçek hayatta ev kiraları 15 bin liranın üzerindedir. Gıda fiyatları da keza aynı şekilde TÜİK’e göre çok ucuz ve ekonomisi düzgün bir ülkeyiz. TÜİK Yaptığı açıklamalarda gerçeği yansıtan beyanlarda bulunmuyor. Bu yüzden TÜİK’e Türkiye Kiracılar Dayanışması Platformu olarak halkımız adına dava açma yoluna gidiyoruz.
Kiralar Düştü Diye Algı Yarattınız
Bir diğer konu ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek. Gerek sosyal medyada gerek basın açıklamalarında halkın sorunları ile dalga geçip durdunuz. Kiralar düştü dediniz, algı yarattınız. Önlem dediniz ama hiçbiri gerçeği yansıtmadı. Enflasyon adı altında dar gelirli vatandaşa yüklediğiniz yükü hafifletmek yerine resmen vatandaşa daha da yüklendiniz. Enflasyonu düşürmek için dar gelirli vatandaşa zulüm ederken aldığınız maaşlardan feragat edebilirdiniz. Bizlerin çektiği zorlukları anlayamadınız. Dar gelirli vatandaşı daha da mağdur ettiğiniz için sizinle de yargı sürecine halk olarak gideceğiz.
Tasarruf Önce Devletten Başlar
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet Başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder. Anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Yaptığınız bir mitingde, "Fırsatçıların ümüğünü sıkacağız" demiştiniz. Başkanım aksine fırsatçılar biz vatandaşın bırakın ümüğünü sıkmayı içimizden geçti. Dış ülkelere yapılan yardımlardan Türk halkına verilmesini talep ediyoruz. Dış ülkelere yapılan yaşam, geçim, barınma, sağlık, eğitim yardımlarını asgari ücretli, emekli ve geçinemeyen Türk halkına istiyoruz. Bizler ırkçılık yapmıyoruz, yapamayız. Türk halkı hiç bu kadar çaresiz ve sahipsiz kalmamıştı. Sizlerden ve diğer bakanlardan, başkanlardan, milletvekillerinden artık dar gelirli vatandaşın refahını, sağlığını sükunetini ve sahipsiz olmadığını göstermenizi istiyoruz. Bu durumların, sizlerden gelecek cevapların kamuoyu ile birlikte takipçisi olacağız. Bizler Kiracılar Dayanışması Platformu adına, "Tasarruf devletten başlar" diyerek tasarruf kapsamında sizlerden;
Saraylar artık kapatılsın istiyoruz. Birden fazla maaşlar tek maaşa düşürülsün. Lüks ve gösterişli davetler kaldırılsın. Bunlara harcanacak bütçe ile dar gelirli vatandaşın bir yarası sarılsın. Yüksek fiyata kiralanan devlet binalarından vazgeçilsin. Gereksiz yapılan yurt içi ve yurt dışı görevlendirmeler sonlandırılsın. Makam araçları satılsın. Eğer bir tasarruf yapılacaksa buna ilk olarak devletimiz başlasın. Çünkü tasarruf ilk önce devletten baslar, milletle devam eder. Artık halkın daha fazla tasarruf edeceği bir durumu kalmamıştır.”