Demokratik sistemlerde milletvekilleri, halkın iradesini mecliste temsil eden seçilmiş yetkililerdir. Yasama faaliyetlerini yürütmek, kanun teklifleri sunmak ve halkın ihtiyaçlarını dile getirmek gibi görevleri olan milletvekilleri, aynı zamanda seçildikleri illerin, seçmenlerinin ve bütün milletin çıkarlarını gözetmekle yükümlüdürler. Milletvekillerinin bu sorumluluklarını etkin bir şekilde yerine getirmeleri, demokrasinin sağlıklı işleyişi açısından büyük önem taşır.
- Milletvekillerinin Temsil Görevi
Milletvekilleri, seçildikleri illerdeki vatandaşların beklenti ve taleplerini parlamentoya taşımakla sorumludur. Seçmenlerin yaşam kalitesini artıracak çözüm önerileri geliştirmeli ve illerinin gelişimi için merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında bir köprü görevi üstlenmelidirler. Bu kapsamda da milletvekilleri seçildikleri bölgenin sorunlarını yakından takip etmelidir.
- Seçmenlerle Etkileşim ve Hesap Verebilirlik
Milletvekilleri, sadece seçim dönemlerinde değil, görev süreleri boyunca da seçmenleriyle sürekli iletişim halinde olmalıdırlar. Halk toplantılarıyla ve sahada sorunun merkezine giderek seçmenlerine karşı şeffaf ve her zaman ulaşılabilir olmalıdırlar. Ayrıca, verdikleri vaatleri yerine getirme konusunda hesap verebilir olmalı, yapılan çalışmalar hakkında düzenli bilgilendirme sağlamalıdırlar.
- Yerel Kalkınmaya Katkı
Bir milletvekili seçildiği ilin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkıda bulunmalıdır. Yerel sanayinin, tarımın, eğitimin ve altyapının gelişimi için girişimlerde bulunmalı, devlet kaynaklarının etkin kullanımı konusunda çaba göstermelidirler.
Milletvekilleri, illerine daha fazla yatırım ve kamu hizmeti getirmek için hükümet ve ilgili bakanlıklarla koordinasyon içinde olmalıdırlar. Bölgesel kalkınma projelerini desteklemeli ve bu süreçlerin takipçisi olmalıdır. Böylece, seçildikleri illerin, vatandaşların refah seviyesini artırma noktasında aktif rol alabilirler.
Ancak bu şekilde demokrasiye olan güven artar ve halkın yönetime katılımı sağlıklı bir biçimde teşvik edilir. Milletvekillerinden beklenen bunlar olmasına rağmen, ülkemizde gerçek bambaşkadır! İktidar veya muhalefet milletvekili olması fark etmiyor, milletvekillerinin seçmenlerine uzak tavrı ve ilgisizliği, özellikle son yıllardaki hayat pahalılığı ile mücadele eden geçinemeyen vatandaşları çileden çıkarıyor.
- Seçimden Sonra Unutulan Seçmenler
Demokratik sistemlerde , halkın temsilcileri olarak seçilen milletvekilleri, seçmenlerinin sesi olmakla yükümlüdür. Ne yazık ki birçok milletvekili seçim dönemi dışında seçildikleri illeri ziyaret etmeyi bırakın, seçmenleriyle iletişime bile geçmemektedir. Halkın sorunlarını dinlemeyen, seçim bölgelerine uğramayan ve yalnızca belirli dönemlerde varlık gösteren bu yaklaşım, temsil anlayışını tamamen zedelemektedir.
- Vekillerin Telefonları Seçimden Sonra Çekmiyor: Aradığınız Vekile Ulaşılamıyor!
Seçim kampanyaları sürecinde sürekli olarak halkın yanında olacaklarını vaat eden milletvekilleri, seçildikten sonra adeta görünmez hale gelmektedir. Seçim bölgelerinde işsizlik, altyapı sorunları, eğitim eksiklikleri ve sağlık hizmetlerindeki yetersizlikler, ekonomik zorluklar gibi pek çok önemli mesele çözüme kavuşturulmayı beklerken, milletvekillerinin bu konulara ilgisiz kalması büyük bir hayal kırıklığı yaratmaktadır. Halkın güvenini kazanmak için verilen vaatlerin yerine getirilmemesi, seçmenlerin demokrasiye olan inancını sarsmaktadır.
- Halktan Kopukluk
Milletvekillerinin çok önemli görevleri olmasına rağmen, çoğu zaman sorumluluklarını yerine getirmemektedirler. Asli görevlerini unutup merkezi yönetimde kişisel çıkarlarını korumaya odaklanan milletvekilleri, halkın ve ülkenin refahı için çalışmak yerine yalnızca siyasi kariyerlerini düşünmektedirler.
Sayın vekillerimiz, size oy versin ya da vermesin; Sokağa çık emekli ile konuş, toplu ulaşıma bin şoförle konuş, tarlaya git çiftçiyle konuş, pazara git alışveriş edenlerle konuş, esnafla konuş, üniversitelere git gençlerle konuş.
Sonra kendine sor halkı gerçekten temsil ediyor muyum?
Milletvekillerinin seçmenleriyle iletişim kurmaktan kaçınması, demokrasi açısından ciddi bir eksikliktir. Halkın beklentilerine ve gerçeklere kulak tıkayan, eleştirileri dikkate almayan, hatta eleştiriye tahammülü olmayan ve sadece belirli dönemlerde ortaya çıkan siyasetçiler, halkın temsilcisi olma vasfını yitirmektedir. Halkla doğrudan temas kurmamaları ve hesap vermekten kaçınmaları, vatandaşlarda derin bir güvensizlik ve umutsuzluk oluşturmaktadır.
- Görevlerini Yerine Getirmeyen Milletvekilleri
Göstermelik değil, gerçek anlamda çalışan, halkın içinde olan ve vatandaşın sorunlarını mecliste gündeme taşıyan ve bunun için samimiyetle mücadele eden milletvekillerimiz de var elbette. Onlara bir sözüm yok.
Ancak seçmenlerinin ihtiyaçlarını karşılamayan, halktan kopuk ve vatandaşların gerçek sorunlarıyla yüzleşemeyen, görmezden gelen ve hatta seçim bölgelerine seçildikten sonra bir daha hiç uğramayan ve hatta seçmenlerine ihanet edip şahsi menfaatleri için başka partiye transfer olan milletvekillerimiz var. Sözüm onlara!...
Demokrasi, sadece oy verip birilerini seçmek değil, aynı zamanda hesap sorabilmektir. Halk, ilgisiz kalan milletvekillerine karşı bilinçli bir duruş sergileyerek, bir sonraki seçim süreçlerinde daha dikkatli ve bilinçli olmalı ve verdikleri sözleri tutmayan, halkın desteğini güvenini hak etmeyen siyasetçileri tekrar seçmemeli ve verdikleri oyları helal etmemelidir...
Sonuç olarak, milletvekilleri, milletin vekilleridir ve milletin çıkarlarını korumakla görevlidirler. Milletvekilleri, milletin efendisi veya sahibi değildirler!...
"Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir."
"Bir milletin tam anlamıyla özgür ve bağımsız olabilmesi için ulusal egemenliğe sahip olması gerekir. Toplumda hiçbir kimse, hiçbir zümre, hiçbir sınıf ya da grup, doğrudan üstün emretme gücüne sahip olamaz. Toplumda üstün emretme gücünün tek kaynağı ve tek sahibi milletin kendisidir."