Çanakkale Savaşı, Türk milletinin hafızasında derin izler bıraktı. Her yıl 18 Mart'ta düzenlenen törenlerle şehitlerimiz anılıyor ve Çanakkale'nin önemi vurgulanıyor. Çanakkale, sadece bir savaşın değil, aynı zamanda vatan sevgisinin, fedakarlığın ve kahramanlığın sembolü olarak gelecek nesillere aktarılıyor. Çanakkale Geçilmez! Çanakkale, sadece bir savaşın adı değil, bir milletin dirilişinin, vatan sevgisinin ve kahramanlığının destanıdır. 1915-1916 yılları arasında Gelibolu'da yazılan bu destan, Türk milletinin kaderini değiştiren, dünyaya "Çanakkale Geçilmez!" haykırışını duyuran bir dönüm noktasıdır. Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı'nın en önemli ve en kanlı cephelerinden biri olarak tarihe geçmiştir. 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında gerçekleşen bu muharebeler, sadece askeri bir çatışma olmanın ötesinde, Türk milletinin vatan sevgisini ve kahramanlığını tüm dünyaya gösterdiği bir destan olarak kabul edilir. Savaşın Nedenleri ve Tarafları İtilaf Devletleri'nin (İngiltere, Fransa, Rusya) temel amacı, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u ele geçirerek Boğazlar'ın kontrolünü sağlamak ve Rusya'ya güvenli bir ikmal yolu açmaktı. Bu stratejik hedeflerin yanı sıra, Osmanlı İmparatorluğu'nu savaş dışı bırakarak İttifak Devletleri'ni zayıflatmak da amaçlanıyordu. Osmanlı İmparatorluğu ise vatan topraklarını savunmak ve bağımsızlığını korumak için mücadele ediyordu. Deniz ve Kara Savaşları Çanakkale Savaşı, deniz ve kara olmak üzere iki aşamada gerçekleşti. İlk olarak, İtilaf Devletleri donanması 18 Mart 1915'te Boğaz'ı geçmeyi denedi. Ancak, Türk topçusu ve mayın hatları sayesinde ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldılar. Denizdeki başarısızlığın ardından, İtilaf Devletleri 25 Nisan 1915'te Gelibolu Yarımadası'na kara çıkarması yaptı. Ancak, Türk askerinin kahramanca direnişi karşısında ilerleyemediler. Yaklaşık dokuz ay süren kanlı çatışmaların ardından, İtilaf Devletleri 9 Ocak 1916'da Gelibolu'dan çekilmek zorunda kaldı. Cephelerde Yaşananlar Arıburnu, İlk kara çıkarmasının yapıldığı bu cephede, Türk askeri düşmanı kıyıya çivileyerek geçit vermedi. Seddülbahir, kanlı çatışmaların yaşandığı bu cephede, Yahya Çavuş'un destansı direnişi tarihe kazındı. Anafartalar cephesinde, Mustafa Kemal'in komutasında kazanılan zaferlerle düşmanın ilerleyişi durduruldu. Savaşın Sonuçları ve Önemi Çanakkale Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun zaferiyle sonuçlandı. Bu zafer, Türk milletinin özgüvenini artırdı ve Kurtuluş Savaşı'na giden yolda önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Çanakkale, dünya tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı olarak yerini aldı. Çanakkale Savaşları Mustafa Kemal Atatürk gibi bir dahiyi yaratmış, Birinci Dünya Harbi’ni izleyen Türk Milli Mücadelesi’nin bu eşsiz liderini Türk Ulusu’na kazandırmıştır. Çanakkale Zaferi; öyle büyük bir destandır ki 300.000 askerimiz şehit olmuş ve düşman donanmaları onca üstün silahlarına rağmen ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşları, ilgili bütün ulusları derinden etkilemiştir. Savaşın sonlandığı gün olan 18 Mart günü Türkiye'de 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü olarak anılmakla birlikte her yıl çıkarmanın yıldönümü olarak 25 Nisan'da Anzak Günü adıyla anma törenleri düzenlenir ve o gün Avustralya ile Yeni Zelanda'da ulusal tatildir. Ayrıca Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar o gün toplanarak Gelibolu Yarımadası'ndaki Anzakların  çıkarma yaptıkları Anzak Koyu'na gelerek atalarının savaştıkları bu yeri ziyaret ederler. Anzak askerlerinin savaş anılarında Türk askerinin merhameti ve insanlığına vurgu yapılır. Günümüzdeki Anlam ve Önemi Çanakkale, Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunu güçlendiren, geçmişten geleceğe uzanan bir köprüdür. Çanakkale, vatan sevgisinin, fedakarlığın ve kahramanlığın sembolü olarak hafızalarımızda yaşamaya devam ediyor. Çanakkale, toprağa düşen her bir şehidin, vatan için çarpan her bir yüreğin destanıdır. Çanakkale, Türk milletinin asla unutmayacağı, sonsuza kadar gururla anacağı bir zaferdir. Çanakkale Zaferi, Türk milletinin kahramanlık destanlarıyla dolu bir zaferdir. Bu zafer, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda bir milletin varoluş mücadelesidir. Çanakkale'de yazılan destanlar, vatan sevgisi, fedakarlık, cesaret, iman gücünün ve inancın sembolü haline gelmiştir. Çanakkale'de destan yazan kahramanlarımızı da unutmayalım: Seyit Onbaşı: Düşman gemilerinin yoğun ateşi altında, top mermilerini sırtlayarak namluya süren Seyit Onbaşı'nın kahramanlığı, imkansızın başarılabileceğinin en büyük kanıtıdır. 57. Alay'ın Fedakarlığı: Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emriyle harekete geçen 57. Alay'ın kahramanlığı, vatan için canını feda etmekten çekinmeyen Türk askerinin sembolüdür. Kınalı Ali'nin Hikayesi: 17 yaşında Çanakkale savaşlarında annesi tarafından vatana kurban olsun diye saçına kına yakılarak gönderilen Tokatlı Kınalı Ali'nin hikayesi, genç yaşta vatan sevgisiyle dolu yüreklerin destanıdır. Ezineli Yahya Çavuş: Seddülbahir'de destanlaşan Yahya Çavuş ve emrindeki askerlerin kahramanlığı, düşmana geçit vermeyen Türk askerinin kararlılığının sembolüdür. Bombasırtı Vakası: Siperler arası mesafenin sekiz metreye kadar düştüğü Bombasırtı'ndaki göğüs göğüse çarpışmalar, kahramanTürk askerlerinin cesaret ve azminin en çarpıcı örneklerindendir. Conkbayırı'nın Kahramanları: Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Conkbayırı'nda kazanılan zafer, Anzakların geri çekilmesine ve Çanakkale'nin geçilmezliğinin bir kez daha kanıtlanmasına yol açmıştır. Çanakkale Zaferi'nin destanları, Türk milletinin hafızasında sonsuza dek yaşayacak ve gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Çanakkale Zaferi, Türk milletinin vatanı için neleri göze alabileceğini imkansız denileni nasıl başarabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Sonuç olarak; Çanakkale zaferi, vatanını satanların değil yüreği vatan diye çarpanların destanıdır. Kültürel ve Sanatsal Yansımalar Çanakkale Savaşı, şiirlerden romanlara, filmlerden resimlere kadar birçok sanat eserine konu olmuş, birçok belgesel ve film çekilerek, savaşın dramı ve kahramanlıkları gelecek nesillere aktarılmıştır. Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı bu destansı şiirdeki dizeler de Çanakkale ruhunu ve şehitlerin fedakarlıklarını ölümsüzleştirmiştir. Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor; Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd’i... Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi... Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? “Gömelim gel seni târîhe” desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istîâb. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'nün  yıl dönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanı için canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, kahraman gazilerimize de sonsuz şükranlarımı sunuyorum.