Eski yıllarda Isparta'da "Kiraz Bayramı" kutlanırdı. Hatırlayanlar vardır mutlaka. Artık kirazların olmaya ve pazar tezgahlarında satılmaya başladığı bu günlerde, unuttuğumuz o güzel Kiraz Bayramlarından bahsetmek, anılarımızı canlandırmak,unutanlara hatırlatmak istiyorum.
Güller diyarı güzel Isparta'da pek çok meyve çeşidi yetişir,toprağı verimli ve iklimi müsaittir. Bu meyveler arasında yazı karşılayan ilk meyvedir kiraz.
Kiraz zamanı, Mayıs ayının sonları,Haziranın başıdır.Mevsimlerin en güzelidir,Kiraz yaz ayının habercisidir.
Isparta'da yukarı mahalle olarak bilinen;Keçeci, Doğancı,Yenice ve Dere Mahalleleri kiraz ağaçları ve kiraz bahçelerinin yoğun olduğu bölgedir. Dere mahallesinden başlayan Isparta çayı boydan boya kiraz ağaçlarıyla doluydu.
Çayın güneyinden Huzur Evine kadar giden Gökçay yolunun her tarafı Kiraz bahçesiydi (bugün adı Gökçay Mesire Alanı ). Bu bahçelerin kirazları ballı tabir edilen,sulu ,ince kabuklu ve yerli Isparta kirazı diye anılırdı,bu kirazların tadına doyum olmazdı. Kiraz yeşilden pembeye dönüştüğünde "kiraza ben düştü" diye tabir edilir. İşte kirazların olgunlaşmaya başladığı,Mayıs ayının son pazarı ve onu takip eden Haziran ayının ilk iki haftası pazar günleri üç hafta KİRAZ BAYRAMI olarak kutlanırdı.
Sabah erken saatlerde evlerde hazırlıklar başlar,bütün şehir kiraz bahçelerine akın eder, komşu illerden de çok gelen olurdu. Bu bayramın kutlandığı belirli bir alan yoktu. Ağaç dipleri,su kenarları,yeşil alanlara yaygılar serilir,salıncaklar kurulur,Gökçay'da bahçesi olanlar da yakınlarını bahçelerine davet eder,hem kirazlar toplanır hem de sohbetler eşliğinde piknik yapılırdı.
Ispartalıların Dadıramba(Tatramba) dedikleri,bahçe kenarlarında yetişen çok güzel kokulu bir ot vardı ki,sepetlere toplanan kirazın üzeri bu oğul otu ile örtülürdü. Yukarı mahalle sakinlerinden özellikle yaşlılar bu günü evlerinin kapısının önünde oturup ,gelip geçeni izlemekle geçirir,bundan da büyük bir keyif alırlardı.
"Kiraz mevsimi aşk mevsimidir,umut mevsimidir,kısadır ama en güzelidir"demişler.
Bu kiraz bayramında gençler, Keçeci hamamı,Çukur değirmen,Düldül Ayağı,Dere Mahallesi,Bezirgan Pınarı hatta Andık Deresinde gezinti yapmayı tercih ederler. Bu bayram evlilik çağına gelmiş gençlerin tanışıp ve anlaşarak yuva kurmalarına da vesile olurdu.
Kiraz Bayramı,toprak ananın cömertliğini,tabiatın insanoğluna sunduğu vefalı ağaçlara duyulan minneti ifade eder.
Anadolu’da bir gelenektir ilk hasatın şenliklerle kutlanması. Bu tür etkinlikler bizlere bereketli topraklarımızın kıymetini bilmeyi,üretmenin değerini öğretir. Hemşehrilik duygularını pekiştirir.İnsanları kaynaştırır. Paylaşmayı,bir olmayı, biz olmayı da öğretir ki bugünlerde ne çok ihtiyacımız var bunlara, öyle değil mi?