Prematüre Bebeklerin "Ten Tene Temasla" Büyümeleri Yaşam Şanslarını Artırıyor

31. Ulusal Neonatoloji Kongresi 24-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Antalya Belek Turizm merkezinde bulunan bir otelde gerçekleştirildi. Kongreye toplam 237 konuşmacı ve oturum başkanı ile birlikte 1000 civarında hekim, hemşire ve firma temsilcileri katıldı. Kongrede aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, İtalya, Belçika ve Hırvatistan’dan alanında uzman davetli konuşmacılar da katılarak deneyimlerini paylaştılar.

31. Ulusal Neonatoloji Kongresi kapsamında basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantıya Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof.Dr. Esin Koç, Türk Neonatoloji Derneği Genel Sekreteri, Kongre Sekreteri Prof. Dr. Merih Çetinkaya, Türk Neonatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Kongre Sekreteri Prof. Dr. Ali Bülbül katıldı.                                                                                                   Türk Neonatoloji Derneği'nin Türkiyedeki yenidoğan alanındaki tek dernek olduğunu ve ülkemizdeki bütün yenidoğan uzmanlarının, derneğin üyesi olduğunu belirten Prof Dr. Esin Koç, "ülkemizde doğum hızı yüksek, 1 milyonun üzerinde her yıl ülkemizde bebek doğuyor ve her 10 bebekten biri de zamanından önce dünyaya geliyor yani prematüre olarak doğuyorlar. Sadece prematüreler değil çeşitli hastalıklarla birlikte doğan bebekler oluyor" dedi. Yenidoğan sağlığına büyük emek verdiklerini söyleyen Koç, "Son yıllarda yenidoğan alanında ülkemizde çok ciddi adımlar atıldı. Yenidoğanda ölüm hızı giderek düşüyor. Giderek çok daha küçük bebekler yaşamaya başladı. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi 1500 gramın altında, yedi ayın altında doğan bebeklerimizi de Türkiye'nin değişik şehirlerinde ve yoğun bakım ünitelerinde yaşatıyoruz. Tabi bunları yaşatmak yeterli değil, bunların sorunları da bitmiyor. İleri yaşlara taşınabiliyor. Hem bebek hem aile için hem ülkemiz için bu çocukların ileriki dönem sorunları da bizim için çok önemli. İşte biz dernek olarak Sağlık Bakanlığı'nın da desteği ile, mümkün olduğunca Türkiye'deki yenidoğan uzmanlarına, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlarına eğitim veriyoruz. Yenidoğan sağlığına katkı sunmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. TEN TENE TEMAS PROJESİ Prof Dr. Esin Koç: Yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde üst düzey teknoloji ile yenidoğan uzmanları tarafından takip edilen ve yaşam şansı son yıllarda oldukça artmış olan bu çok küçük prematürelerin, bu yoğun bakım sürecinde aileleriyle, özellikle de anneleriyle birlikte daha fazla vakit geçirmelerinin, annelerinin göğsünde “Ten Tene Temasla” büyümelerinin bu bebeklerin yaşam şansını, nörolojik gelişimlerini iyileştirip, anne sütü alma oranlarını arttırırken, bu bebekler için çok önemli bir sorun olan enfeksiyon oranlarını azaltmaktadır. Anne-bebek bağlanmasını destekleyen, bebeklerin daha erken ve daha güvenli taburculuğunu destekleyen bu uygulamanın ülkemizdeki tüm yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yaygın olarak uygulanmasını sağlamak, bu konudaki farkındalığı arttırmak için TND olarak bir proje yürütmekteyiz. Öncelikle ülkemizin 7 coğrafi bölgesindeki 7 İlde, büyük yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde pilot uygulamaların başlatılıp giderek yaygınlaştırılması planlanmaktadır" diye konuştu. PREMATÜRE BEBEKLERİN İZLEMİ VE AŞILANMASI Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı yenidoğanlar doğum ağırlıklarına ve gebelik yaşlarına bakılmaksızın (Hepatit B ve BCG aşısı hariç) zamanında doğmuş bebeklerle aynı zamanda ve aynı programa göre aşılanmalıdır diye konuşan Prof. Dr. Merih ÇETİNKAYA: "Pek çok organ sistemi tam olarak gelişmeden doğum ağırlıkları ve haftaları küçük olarak doğan, yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatış ihtiyacı gösterebilen prematüre bebekler özellikle somatik büyüme ile nörolojik ve gelişimsel yönden risk altındadır. Bu risk bakım olanaklarına, deneyimli insan gücü ve alt yapıya bağlı olarak merkezden merkeze büyük farklılıklar göstermekle birlikte gebelik haftası ve doğum ağırlığı azaldıkça daha da artmaktadır. Prematüre bebeklerin çok kırılgan ve hassas olmaları, ciddi sağlık sorunlarının bulunması, takibi yapan hekimin tutumu, anne babanın çekinceleri, aşı nedeniyle ortaya çıkabilme ihtimali olabilecek istenmeyen etkiler, yeterince immün cevap oluşturamama kaygısı nedeniyle çoğunlukla gecikme yaşanmaktadır. Bu konuda sağlık çalışanları ile ailelerin prematüre ve düşük doğum tartılı yenidoğanlarda aşılamanın güvenliği ve etkinliği konusunda bilgi eksiklikleri ve endişeleri de bunu arttırmaktadır. Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı yenidoğanlar doğum ağırlıklarına ve gebelik yaşlarına bakılmaksızın (Hepatit B ve BCG aşısı hariç) zamanında doğmuş bebeklerle aynı zamanda ve aynı programa göre aşılanmalıdır. Zamanında doğan ve doğum ağırlığı normal olan bebeklerde olduğu gibi bu bebeklerin aşılanmasında da Genişletilmiş Bağışıklama Programı Daimi Genelgesi’nde yer alan uygulama kuralları esas alınır. Prematüre bebeklerde aşılama takvim yaşına göre yapılır" dedi.                                                                                                    Yenidoğan Yoğun Bakımda Çalışan Sağlık Personelinin Yaşadığı Sorunlara Dikkat Çeken Prof. Dr. Ali BÜLBÜL:  "Yenidoğan yoğun bakım üniteleri hasta ve çok küçük bebeklerin yaşamın ilk ayında yatırıldıkları, bu bebeklerin klinik tablolarının çok hızlı bir şekilde değişkenlik gösterdiği, bu nedenle de çalışan sağlık personelinin 7 gün 24 saat boyunca kesintisiz, yoğun hizmet sundukları alanların başındadır. Bebeklerin hastalık durumu, organ ve bağışıklık sistemlerinin gelişmemiş olması, ailelerin hassasiyeti gibi pek çok nedenle yakın izlem son derece önemlidir. Bu yoğun çalışma programı, uzun süreli eğitim süreçleri, özlük haklarındaki ve ekonomik koşullardaki sorunlar, tecrübeli bir ekip ile birlikte aynı merkezde çocuk cerrahisi, çocuk kardiyolojisi, çocuk nörolojisi başta olmak üzere çok sayıda yan dal uzmanı ihtiyacı, teknolojik cihaz ve ekipmanların güncellenme ihtiyaçları ile yasal sorunlar gibi pek çok nedene bağlı olarak hekim, hemşire ve diğer yardımcı sağlık personelleri günümüzde artık bu alanda çalışmak istememektedir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösteren bebek ölüm oranlarının azaltılmaya devam edilmesi için yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde hizmet veren deneyimli personelin sorunlarının çözülmesi ve bu alanlarda çalışacak personelin teşvik edilmesi önem taşımakta olup, Türk Neonatoloji Derneği bu sorunlara çözüm önerilerini ilgili üst makamlarla paylaşmaktadır" şeklinde konuştu.