Kartalkaya Faciası: Acılı Eş, Acılı Babanın Duygusal Paylaşımı!
Kartalkaya Faciası: Acılı Eş, Acılı Babanın Duygusal Paylaşımı!
Bolu Kartalkaya'daki otel yangınında 36'sı çocuk 78 kişi hayatını kaybetti. Bu acı felakette, Hilmi Altın ailesi de büyük bir kayıp yaşadı. Hilmi Altın eşi Kübra ve kızı Alya ile birlikte, bu otelde tatildeydi. Otelin 8. katında konaklayan Altın ailesi o kabus gecede diğerleri gibi alevler arasında kaldı. Maalesef bu felaket, Kübra Tonguç Altın ve 'minik kuşum' dediği kızı Alya'yı hayattan kopardı. Altın, eşini ve kızını kaybetmenin derin acısını yaşarken, diğer birçok aile de benzer bir trajediyle karşı karşıya kaldı.
Acılı eş, acılı baba Hilmi Altın sosyal medya hesabından '"21 Ocak 2025 Grand Kartal Otel'de yaşadıklarıma ilişkin bilgin notu"
başlığı ile yaptığı duygusal paylaşımla, o anları şöyle anlattı:
- Yoğun Zehir Gibi Bir Duman
"Olay günü eşim Kübra'nın "Hilmi Kalk Yangın Var Bize Yetiş" sözüyle gözümü açtığımda karşımda eşimi ve kızımı koşarak odadan çıkarken gördüm. Ben giyinip odadan çıktığımda ise (tahmini 30-50 saniye farkla) çok yoğun zehir gibi bir dumanla karşılaştım ve nefes almak imkansızdı. Merdivenleri birkaç kez denesem de bulamadım. Eşimin ve çocuğumun erken davranmasının kurtulmalarına yardım ettiğini düşünerek, 8. katta, çaresizce ileri geri giderken arkadaşlarımızla koridorda rastladım.
- Çarşaflarla Kurtuluş
Onlarla beraber diğer arkadaşlarımız Yalçın ailesinin odasına sığındık. Çarşaflarla inme planı yapılırken, ben bir kez daha eşimin ve kızımın peşinden gitmek istedim, yüzüme ıslak havlu sararak tekrar arkadaşlarımın odasını terk ettim. Ancak duman çok daha kötüydü ve artık sıfır görüş vardı. Yine de tekrar merdivenleri arasam da başaramadım.
Rastgele dumandan kaçarak yürüdüğümde, koridorun sonunda nefes almaya imkan veren az görüşlü bir alanda kalabalık bir grubun cam kırmaya çalıştığını gördüm. Derhal onlara katıldım ve beraber bir odaya sığındık. Hatırladığım kadarıyla 13 kişiydik, çocuklar ve kadınlar çoğunluktaydı. Odadakiler olarak inanılmaz bir uyum içindeydik ve herkes önce çocukları sonra kadınları ve en son erkekleri indirmek üzere uygulamaya geçti.
- Hızla Yatakları Aşağı Attık
Arkadaşlar çok hızlı çarşafları bağlarken Benim gözüm yataklara ilişti. Yataklar büyük pencereler oldukça küçüktü. Yatakları atabilir miyiz? diye sorduğumda tereddütsüz herkes bütün gücünü verdi ve hızla yatakları bükerek aşağı attık. Daha sonra çarşaflarla önce çocukları sonra kadınları yatakların üstüne indirdik. Erkeklerden bir arkadaş, ben çarşafları sabit bir yere bağlarım, sen git ben en sonra inerim dedi. Ben de sondan bir önce indim. Benden önceki arkadaşta çarşaf koptu ve bana az bir çarşaf parçası kalmıştı. Kendimi 8. Kat penceresinden 5. kat sundurma üzerine doğru sırt üstü bırakarak yatağa doğru düştüm. Sanırım orada kurtarmaya çalışan bir arkadaşın üstüne düşmüşüm. İkimiz de birbirimizin iyi olduğunu teyit edince koşarak eşimi ve çocuğumu aramaya gittim. Ancak aradığım hiçbir yerde bulamadım.
- Otel, Eşim Kübra ve Kızım Alya'yı Benden Aldı
Diğer insanlara faydası dokunabilir diye, yatak fikri bizde yaradığı için, diğer otele koşup personelden acilen pencere altlarına yatakları getirmelerini istedim. Sonra sundurmalara diğer otelden yatak atmaya başladık. AFAD ekibi kalabalıklaşınca kurtulanları diğer otele aldılar. Maalesef günün sonunda bu otel eşim Kübra ve kızım Alya'yı benden aldı. Dünyanın en acı hissi, tarifi imkansız!
- Göz Göre Göre Bir Katliam!
Bu otele ilk kez giderken, iki aile, pusetten beri beraber büyüyen, birlikte üniversite planları kuran, aynı evde yaşama hayaliyle büyüyen çocuklarımızın tatil arzularını yerine getirmek istedik. Ancak beraber cennete yürüyeceklerini bilemezdik! Kızımızı canından çok seven eşim de, asla ayrı kalamadığı "minik kuşu"nu son nefesinde dahi bırakmadı.
Beraber gittiğimiz Yalçın ailesinden Atakan Hoca'mı ve minik Derin'imi, canım kızım Alyam ve canım eşim Kübram ile beraber yitirdik. Atakan'ımızın biricik eşi Yaprak ve kızı Defne'miz ise güçlükle kurtularak ailelerine ve bizlere bağışlandı. O gün o odada ve o otelde kendi canları pahasına insanlar için koşturan herkesten Allah razı olsun. Çok büyük bir can pazarıydı. Ancak bu bir talihsizlik değildi! Göz göre göre bir katliam yapıldı! Bizlere otelde resmen ölümlerden ölüm beğen denildi.
- Sorumlularının Ceza Alması için Savaşacağım
Allah bana bir can verdi, eşimin ve kızımın can borcunu bana yükledi. Bende bu can oldukça sorumlularının hak ettiği cezayı alması için var gücümle savaşacağım. Bu noktada devletimize ve adaletimize, en ufak hatası olan herkesin cezalandırılacağı konusunda güvenim şüphesiz tamdır. Allah bu acıyı yaşayan herkese sabırlar versin. Yaşatanlar ise adalet önünde hak ettiği cezaları çeksin.
- Acıların Kader Olması Güzel Ülkemizde Son Bulsun
Bizlere bu süreçte destek olan dünyanın ve vatanımızın dört bir yanından gelen, arayan, soran dostlarımıza, minnettarız. Dualarını esirgemeyen, bizimle acı çeken herkesten Allah razı olsun. Dilerim "sıralı ölüm" kelimesinin değerli anlamını kimse bir daha benzer bir acıyla anlamak zorunda kalmaz. Umarım yaşanan son acı bizimki olur ve acıların kader olması güzel ülkemizde son bulur."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.