İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur’un Yeni Yıl Kutlama Mesajı

GÜNDEM - GENEL (Haber Merkezi) - | 31.12.2022 - 15:15, Güncelleme: 31.12.2022 - 23:35 16354+ kez okundu.
 

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur’un Yeni Yıl Kutlama Mesajı

2022 yılı, ülkemiz ve dünya açısından, savaşın, terör olaylarının, ekonomik durgunluğun, doğal afetlerin yaşandığı zor bir yıl oldu.
Geride bıraktığımız yıl, özellikle  ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik ve siyasi kriz,  toplumumuzun tüm kesimlerini derinden etkilemiş, zaman zaman umutsuzluğa kapılmamıza sebep olmuş  ama mücadelenin hep yaşatıldığı bir yıl olarak kayıtlara geçmiştir. Türkiye’de, enflasyondaki rekor artış, gelen zamlar ve eriyen alım gücü ile milyonlarca çalışan, emekli açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiş; yoksulluk birçok öğrenciyi okula aç gitmek zorunda bırakmış, eğitim hayatlarını olumsuz etkilemiştir. Artan girdi maliyetleri ile çiftçisi, esnafı, sanayicisi ayakta kalmak için zoru başarmış ama alın terinin karşılığını alamamıştır.  İkizdere’de, Kaz Dağlarında, Cerattepe’de ve ülkenin birçok köşesinde  köylülerimiz ranta ve talana karşı doğamızı ve geleceğimizi korumak için canla başla mücadele etmiş, umudunu kaybedenler için yeniden umudu yeşertmiştir. Gazetecilerimiz artan sansüre, tehdite ve cezalara rağmen halkı aydınlatmaya devam etmiş; sanatçılarımız baskı siyasetine karşı mesleklerini icra etmekte zorlanmış ama yine de mesleklerine devam etmiştir. Daha vahimi hukukta yaşanmış, alınan hukuksuz kararlar ile demokrasimiz  ağır darbe almıştır. Bunlara ilaveten, 2022 yılını milletçe, toplumsal tepkilere yol açan pek çok sarsıcı olaya da tanıklık ederek geçirdik. İhmaller sonucu Amasra maden faciasında işçilerimizi, İstiklal Caddesi’nde düzenlenen bombalı saldırıda vatandaşlarımızı kaybettik. Pençe Kilit Operasyonunda vatanı uğruna savaşan gencecik askerlerimizi terör saldırılarında şehit verdik, teröre lanet okuyarak milletçe kenetlendik.  Yüzlerce kadın erkek şiddetine kurban gitti, birçoğu şüpheli şekilde ölü bulundu; İstanbul Sözleşmesi feshedildi, kadınlarımız artan şiddetle baş başa bırakıldı. Ama kadınlarımız her şeye rağmen kazanılan haklarından vazgeçmedi. Çocuklarımız cinsel istismara karşı korunamadı, hakları yok sayıldı ama toplum olarak onların çıkaramadığı ses olduk.  Türk çiftçisi en zor günlerini yaşadı; artan girdi fiyatlarıyla üretmekte, ürettiğini hak ettiği ekmeği sağlayacağı fiyata satamaz hale geldi. Devletten girdilere, mazota destek alamadı. Türkiye bir de gıda krizi ile karşı karşıya kaldı. Üretim yapan baştacı köylü ve çiftçi yapayanlız bırakıldı. Hekimler ve sağlık çalışanları nitelikli sağlık hizmeti ve insanca çalışma koşulları için mücadele ederken şiddete ve mobbinge maruz bırakıldı; bir çok sağlık personeli, çareyi ülkeden gitmede arar oldu. Hastaneler artık randevu alınması çok zor kurumlar haline geldi.  Ülkece akıl almaz hadiselere şahitlik ettik. Doktor Ekrem Karakaya Konya’da bir hasta yakını tarafından katledildi. Yaratılan şiddet ortamının sonucunda Müzisyen Onur Şener, istek şarkıyı bilmediği gerekçesiyle darp edilerek öldürüldü.  Gençlerimiz zorluklarla üniversiteden mezun olduktan sonra işsizlik ve yetersiz kadrolarla yalnız bırakıldı; sızdırılan sorularla KPSS sınavında hayalleri, emekleri çalındı. Bu şartlarda sınavı geçen umutsuz gençlerimizin çoğu atanamadı ve sabırla sınandı. Esnafımız üstelik de Covid 19 süresini de yaşayıp, ayakta kalmakta iyice zorlanırken artan yoksullukla ve enflasyonla her gün kapanan işyerleri sayısı daha da arttı. Kapanan işyerlerine, dertlerini anlatmalarına rağmen sesini duyuramayan eczacılarımız da eklendi, tahsilatçı durumuna getirilen ve haklarını aramak için meydanlara çıkan eczacılarımız zorda kaldı. Verilen sözler tutulmadı, asgari ücrete, maaşlara yapılan zamlar, doğalgaza, elektriğe, kiralara ve gıdaya yapılan zamlarla anında eridi, paramız pul oldu. Türkiye’de alışveriş, yabancıya ucuzluk pazarı, millete ise yapılması imkansız bir hale geldi.  Bir yandan milletin kaynakları millete değil, garantili sözleşmelerle üç beş kişiye verilirken, bir yandan ülkeye getirilen ve çağrılarımıza rağmen gönderilmeyen Suriyeli ve diğer ülkelerden gelenlere dağıtıldı. Yatırımcı yanlız bırakıldı, ucuz işgücüne veya daralmaya mecbur kaldı, istihdam sorunu arttı. Ekmek, iş sağlayan girişimci Türkiye’de iş sağlamakta, ayakta kalmakta zorlanır hale geldi. İnsanlar kaygılı, umutsuz ve yoksul. Tüm kesimleri ile çalışanlar mutsuz. Yarınlara umutsuz, huzursuz insanlar ülkesi haline getirilen milletimiz, haketmediği yaşam koşullarında ve takati kalmadı. Ve bugün tüm Türkiye olarak zorlu geçen bir yılı mücadele ederek geride bıraktık. Ancak yeni yıl, yepyeni fırsatlar ve umut dolu güzel yarınlar demek. 2023, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olarak yeni bir başlangıcın simgesi olacak!  Bizler Türkiye'nin yeniden Büyük Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık hedefine ulaşması için dün olduğu gibi bugün de İYİ Parti olarak yılmadan çalışmaya devam ediyoruz ve sorunların farkında, çözümlerin de bilincindeyiz.  Halkımızın ekonomik sıkıntılarla boğuşmadığı, yönetimde liyakatın esas alındığı, adaletin yeniden tesis edildiği, üreten ve paylaşan bir Türkiye için çözümlerimizle, projelerimizle biz varız ve hazırız! Yeter ki birlik ve beraberliğimizi yitirmeden kendimize güvenelim, milletimize güvenelim. Büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete ve ilkelerine sadakatle bağlı kalalım ve kendi geleceğimize ve kaderimize gelecek sandıkta el koyalım. Milli iradeye ve demokrasiye adanmış ömürlerimizle, adaletten vazgeçmeden bunu yapacağız, İYİ’leşeceğiz ve kaygısız günlere bu sene sandıkla ulaşacağız. Bunu milletimiz sandıkta başaracak ve İYİ olacak her şey. Bu duygu ve düşüncelerle; yeni yılın ülkemizde ve tüm dünyada sağlık, barış, huzur ve bereketin hakim olduğu, İYİliklerle dolu bir yıl olmasını diliyor, yeni yılınızı kutluyor, az kaldı diyorum, az kaldı.   
2022 yılı, ülkemiz ve dünya açısından, savaşın, terör olaylarının, ekonomik durgunluğun, doğal afetlerin yaşandığı zor bir yıl oldu.

Geride bıraktığımız yıl, özellikle  ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik ve siyasi kriz,  toplumumuzun tüm kesimlerini derinden etkilemiş, zaman zaman umutsuzluğa kapılmamıza sebep olmuş  ama mücadelenin hep yaşatıldığı bir yıl olarak kayıtlara geçmiştir.

Türkiye’de, enflasyondaki rekor artış, gelen zamlar ve eriyen alım gücü ile milyonlarca çalışan, emekli açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiş; yoksulluk birçok öğrenciyi okula aç gitmek zorunda bırakmış, eğitim hayatlarını olumsuz etkilemiştir. Artan girdi maliyetleri ile çiftçisi, esnafı, sanayicisi ayakta kalmak için zoru başarmış ama alın terinin karşılığını alamamıştır. 

İkizdere’de, Kaz Dağlarında, Cerattepe’de ve ülkenin birçok köşesinde  köylülerimiz ranta ve talana karşı doğamızı ve geleceğimizi korumak için canla başla mücadele etmiş, umudunu kaybedenler için yeniden umudu yeşertmiştir.

Gazetecilerimiz artan sansüre, tehdite ve cezalara rağmen halkı aydınlatmaya devam etmiş; sanatçılarımız baskı siyasetine karşı mesleklerini icra etmekte zorlanmış ama yine de mesleklerine devam etmiştir.

Daha vahimi hukukta yaşanmış, alınan hukuksuz kararlar ile demokrasimiz  ağır darbe almıştır.

Bunlara ilaveten, 2022 yılını milletçe, toplumsal tepkilere yol açan pek çok sarsıcı olaya da tanıklık ederek geçirdik. İhmaller sonucu Amasra maden faciasında işçilerimizi, İstiklal Caddesi’nde düzenlenen bombalı saldırıda vatandaşlarımızı kaybettik. Pençe Kilit Operasyonunda vatanı uğruna savaşan gencecik askerlerimizi terör saldırılarında şehit verdik, teröre lanet okuyarak milletçe kenetlendik. 

Yüzlerce kadın erkek şiddetine kurban gitti, birçoğu şüpheli şekilde ölü bulundu; İstanbul Sözleşmesi feshedildi, kadınlarımız artan şiddetle baş başa bırakıldı. Ama kadınlarımız her şeye rağmen kazanılan haklarından vazgeçmedi. Çocuklarımız cinsel istismara karşı korunamadı, hakları yok sayıldı ama toplum olarak onların çıkaramadığı ses olduk. 

Türk çiftçisi en zor günlerini yaşadı; artan girdi fiyatlarıyla üretmekte, ürettiğini hak ettiği ekmeği sağlayacağı fiyata satamaz hale geldi. Devletten girdilere, mazota destek alamadı. Türkiye bir de gıda krizi ile karşı karşıya kaldı. Üretim yapan baştacı köylü ve çiftçi yapayanlız bırakıldı.

Hekimler ve sağlık çalışanları nitelikli sağlık hizmeti ve insanca çalışma koşulları için mücadele ederken şiddete ve mobbinge maruz bırakıldı; bir çok sağlık personeli, çareyi ülkeden gitmede arar oldu. Hastaneler artık randevu alınması çok zor kurumlar haline geldi. 

Ülkece akıl almaz hadiselere şahitlik ettik. Doktor Ekrem Karakaya Konya’da bir hasta yakını tarafından katledildi. Yaratılan şiddet ortamının sonucunda Müzisyen Onur Şener, istek şarkıyı bilmediği gerekçesiyle darp edilerek öldürüldü. 

Gençlerimiz zorluklarla üniversiteden mezun olduktan sonra işsizlik ve yetersiz kadrolarla yalnız bırakıldı; sızdırılan sorularla KPSS sınavında hayalleri, emekleri çalındı. Bu şartlarda sınavı geçen umutsuz gençlerimizin çoğu atanamadı ve sabırla sınandı.

Esnafımız üstelik de Covid 19 süresini de yaşayıp, ayakta kalmakta iyice zorlanırken artan yoksullukla ve enflasyonla her gün kapanan işyerleri sayısı daha da arttı. Kapanan işyerlerine, dertlerini anlatmalarına rağmen sesini duyuramayan eczacılarımız da eklendi, tahsilatçı durumuna getirilen ve haklarını aramak için meydanlara çıkan eczacılarımız zorda kaldı.

Verilen sözler tutulmadı, asgari ücrete, maaşlara yapılan zamlar, doğalgaza, elektriğe, kiralara ve gıdaya yapılan zamlarla anında eridi, paramız pul oldu. Türkiye’de alışveriş, yabancıya ucuzluk pazarı, millete ise yapılması imkansız bir hale geldi. 

Bir yandan milletin kaynakları millete değil, garantili sözleşmelerle üç beş kişiye verilirken, bir yandan ülkeye getirilen ve çağrılarımıza rağmen gönderilmeyen Suriyeli ve diğer ülkelerden gelenlere dağıtıldı.

Yatırımcı yanlız bırakıldı, ucuz işgücüne veya daralmaya mecbur kaldı, istihdam sorunu arttı. Ekmek, iş sağlayan girişimci Türkiye’de iş sağlamakta, ayakta kalmakta zorlanır hale geldi.

İnsanlar kaygılı, umutsuz ve yoksul. Tüm kesimleri ile çalışanlar mutsuz. Yarınlara umutsuz, huzursuz insanlar ülkesi haline getirilen milletimiz, haketmediği yaşam koşullarında ve takati kalmadı.

Ve bugün tüm Türkiye olarak zorlu geçen bir yılı mücadele ederek geride bıraktık.

Ancak yeni yıl, yepyeni fırsatlar ve umut dolu güzel yarınlar demek. 2023, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olarak yeni bir başlangıcın simgesi olacak! 

Bizler Türkiye'nin yeniden Büyük Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık hedefine ulaşması için dün olduğu gibi bugün de İYİ Parti olarak yılmadan çalışmaya devam ediyoruz ve sorunların farkında, çözümlerin de bilincindeyiz. 

Halkımızın ekonomik sıkıntılarla boğuşmadığı, yönetimde liyakatın esas alındığı, adaletin yeniden tesis edildiği, üreten ve paylaşan bir Türkiye için çözümlerimizle, projelerimizle biz varız ve hazırız!

Yeter ki birlik ve beraberliğimizi yitirmeden kendimize güvenelim, milletimize güvenelim. Büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete ve ilkelerine sadakatle bağlı kalalım ve kendi geleceğimize ve kaderimize gelecek sandıkta el koyalım. Milli iradeye ve demokrasiye adanmış ömürlerimizle, adaletten vazgeçmeden bunu yapacağız, İYİ’leşeceğiz ve kaygısız günlere bu sene sandıkla ulaşacağız. Bunu milletimiz sandıkta başaracak ve İYİ olacak her şey.

Bu duygu ve düşüncelerle; yeni yılın ülkemizde ve tüm dünyada sağlık, barış, huzur ve bereketin hakim olduğu, İYİliklerle dolu bir yıl olmasını diliyor, yeni yılınızı kutluyor, az kaldı diyorum, az kaldı. 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 https://playdotjs.com/ bahis siteleri

siyahbet giriş