İnşaat Mühendisi Kuruca "Mühendislerin Deprem Öncesi Sunabileceği Çözümler Depremde Yıkımı ve Can Kaybını Azaltacaktır

GÜNDEM - GENEL (Haber Merkezi) - | 13.10.2024 - 12:21, Güncelleme: 13.10.2024 - 12:21 11095 kez okundu.
 

İnşaat Mühendisi Kuruca "Mühendislerin Deprem Öncesi Sunabileceği Çözümler Depremde Yıkımı ve Can Kaybını Azaltacaktır

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremi yaşanan en büyük ve en şiddetli depremlerden biri olarak hem ülke hem dünya tarihinde yerini aldı. İnşaat Mühendisi Hüseyin KURUCA, deprem sonrası bölgede yapılan hasar tespit çalışmaları ve yapısal analizler üzerinden, inşaat mühendisliği perspektifinden değerlendirmelerde bulundu. Depremin sadece bir doğa felaketi olmadığına dikkat çeken Kuruca, yapı güvenliğinin önemine vurgu yaptı. "Güvenli ve dayanıklı binalar inşa etmek, inşaat mühendisliği disiplininin en temel görevlerinden biri olmalıdır" dedi.
İnşaat Mühendisi Hüseyin KURUCA, Kahramanmaraş depremine ilişkin yaptığı açıklamada, "6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem, şiddetinden ve depremin büyüklüğünden bağımsız olarak yarattığı yıkım ile inşaat sektörünün yetersizliğini gözler önüne sermesi açısından gerçekten çok acı dersler çıkarılan bir doğa olayıydı. Yaşanan acıların tazeliği üzerindeyken bir şeyler yazmak ya da söylemek belki tarafsız ve mühendis gözünden bakmamızı zorlaştırabilirdi. Fakat üzerinde geçen 20 ay sonunda bazı şeyleri daha net şekilde konuşmak ve söylemek mümkün.10 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş bölgesinde sahada gördüklerimizin mühendislik boyutunu ve mühendislik hataları ile birlikte ,mühendislere yapılan haksızlıkları dile getirmek gereklidir" ifadelerini kullandı. Deprem sonrası bölgede yapılan hasar tespit çalışmaları ve yapısal analizler üzerinden, inşaat mühendisliği perspektifinden değerlendirmelerde bulunan KURUCA, sözlerine şöyle devam etti: Yapı Kalitesinin Deprem Performansına Etkisi  "Deprem sahasında yaptığımız incelemelerde, yıkılan veya ağır hasar gören binaların büyük çoğunluğunun beton kalitesinin son derece düşük olduğu gözlemlendi. Alınabilen Karot numunelerinin birçoğunda çimento oranının yetersiz olduğu, hatta bazı binalarda sadece agrega elde edilebildiği görülmüştür. Betonun dayanıklılığı, özellikle düzgün granülometrili agregaların kullanımının yanı sıra, iyi işlenmiş bir çimento harcı ile mümkündür. Ancak burada karşılaşılan binaların çoğunda agregaların büyük ve düzensiz, çimentonun ise neredeyse yok denecek kadar az olduğu saptandı. Bu durum, betonun kalitesini direkt olarak etkileyerek, deprem anında binaların bütünlüğünü yitirmesine ve çökmelere yol açtığı görüldü, Yapısal elemanların bu kadar kolay dağılması, betonarme yapılarda kritik bir sorundur. Bu noktada, inşaat mühendislerinin, beton kalitesinin sahada sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerektiğine dair uyarılarını bir kez daha doğrulamaktadır. Donatı Problemleri ve Dikkatsiz İşçilik  Depremde çöken binaların birçoğunda donatı problemi dikkat çekiciydi. Kolon ve kirişlerde nervürsüz ve nervürlü donatılar bir arada kullanılmış, ancak bu kullanımlar sistemsiz ve rastgele olmuş. Düz (nervürsüz )donatılar, beton ile daha zayıf bir bağlantı oluşturduğu için, deprem gibi yatay yüklerin yoğun olduğu durumlarda kırılma ve kopma eğilimindedir. Ayrıca, bazı binalarda etriye aralıklarının 25-35 cm arasında değiştiği gözlemlendi. Oysa ki, yönetmeliklere göre bu aralıklar çok daha sık olmalıdır. Ayrıca sıklaştırma bölgelerinin yetersizliği ,Yeterince sık olmayan etriye aralıkları, çiroz eksikliği, kolonların deforme olmasına ve yapının dayanıklılığını kaybetmesine neden olmuştur. Özellikle eski yapılar incelendiğinde malzeme seçimlerinin , binaların güvenliğini tehlikeye atmış ve olası bir depremde yıkılma riskini artırmıştır. Kat Mülkiyeti ve Müteahhit Sorunları  Bazı yapılar üzerinde yapılan incelemelerde, binaların ilk iki katının mülk sahipleri tarafından, üst katların ise müteahhitler tarafından yapıldığı veya müteahhit tarafından yapılan yapının üzerine yer sahipleri tarafından ek kat çıkıldığı belirlendi. Bu, binanın alt ve üst katlarının farklı yapısal özelliklere sahip olmasına neden olmuş ve deprem anında farklı zemin davranışları sergilemiştir. Özellikle bu tarz farklı yapım teknikleri ve malzeme kullanımları, yapının stabilitesini azaltarak, yıkılmasına yol açmıştır. Bu durum, inşaat sektöründe müteahhitlerin ve yapı denetim süreçlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Kontrolsüz, plansız ve denetimsiz yapılaşmanın sonucu olarak, deprem anında binaların büyük bir kısmı çökmüş ve birçok insan hayatını kaybetmiştir. İleriye Yönelik Çıkarımlar Hasar tespit çalışmalarında, inşaat mühendisleri için bazı önemli dersler çıkmıştır: 1. Beton Kalitesi: Yapıların dayanıklılığının, kullanılan betonun kalitesine bağlı olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Çimentonun yeterli oranlarda kullanılmaması, agregaların doğru seçilmemesi gibi faktörler, deprem anında ölümcül sonuçlara yol açmıştır.  2. Donatı ve Etriye Aralıkları: Yetersiz donatı ve geniş etriye aralıkları, binaların yapısal bütünlüğünü ciddi şekilde zayıflatmaktadır. Özellikle, sıklaştırma bölgeleri etriye aralıkları donatı çap seçimi proje dışına çıkılmamalı ve donatılar doğru şekilde yerleştirilmelidir. 3. Denetim ve Yönetmelik Uygulamaları: Yapı denetim süreçlerinin daha sıkı hale getirilmesi, müteahhitlerin ve yapı sahiplerinin daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Bunun yanında ustalarında sorumluluk almaları onlarında sistemler üzerinden onay vermeleri ve imza atarak sorumlulukta pay sahibi olmaları gerekmektedir. Bu felaketin, denetimsiz yapılaşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koyduğu açıktır. Sonuç olarak, Kahramanmaraş depremi bize sadece bir doğa felaketi olmadığını, aynı zamanda yapı güvenliğinde ciddi ihmal ve eksiklikler olduğunu göstermiştir. Bu felaketten ders alarak, daha güvenli ve dayanıklı binalar inşa etmek, inşaat mühendisliği disiplininin en temel görevlerinden biri olmalıdır. Deprem ile ilgili eklemek istediğim önemli bir nokta, deprem sonrası yapı envanteri ve güçlendirme çalışmalarının hızla başlatılması gerektiğidir. Türkiye, bir deprem ülkesi ve bu nedenle mevcut yapı stokunun hızlı bir şekilde gözden geçirilmesi, yetersiz yapılar için güçlendirme projelerinin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Hasar tespit çalışmalarında gördüğümüz eksiklikler, sadece deprem anında değil, olası bir deprem öncesinde bu yapısal zayıflıkların farkına varılmasının ve önlem alınmasının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha göstermektedir. Ayrıca, toplumun deprem bilinci ve eğitim seviyesinin artırılması da bu tür felaketlerin etkilerini azaltmada önemli rol oynayabilir. Hem bireysel düzeyde hem de yapı sektöründeki profesyonellerin bu konuda sürekli eğitimlerle güncellenmesi, ileride benzer yıkımların önüne geçilmesine yardımcı olacaktır.  Bu noktada şehirlerde yapı envanterlerinin çıkarılması incelenmesi için TMMOB bağlı İnşaat Mühendisleri odalarının görevlendirilmesi kuracakları ekipler ile bu envanterleri çıkarması çözüm yollarını belirlemesi bunları ilgili idareye sunması ve yapılacak deprem master planlarına İnşaat Mühendisi odalarının dahil edilmesi gerekmektedir.  Deprem sonrası sorumlu ilan edilen Mühendislerin deprem öncesi sunabileceği çözümler hem depremde yıkımı hem de can kaybını azaltacaktır. Depremde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, depremden kurtulan, yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza ve milletimize baş sağlığı dilerim."    
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremi yaşanan en büyük ve en şiddetli depremlerden biri olarak hem ülke hem dünya tarihinde yerini aldı. İnşaat Mühendisi Hüseyin KURUCA, deprem sonrası bölgede yapılan hasar tespit çalışmaları ve yapısal analizler üzerinden, inşaat mühendisliği perspektifinden değerlendirmelerde bulundu. Depremin sadece bir doğa felaketi olmadığına dikkat çeken Kuruca, yapı güvenliğinin önemine vurgu yaptı. "Güvenli ve dayanıklı binalar inşa etmek, inşaat mühendisliği disiplininin en temel görevlerinden biri olmalıdır" dedi.

İnşaat Mühendisi Hüseyin KURUCA, Kahramanmaraş depremine ilişkin yaptığı açıklamada,
"6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem, şiddetinden ve depremin büyüklüğünden bağımsız olarak yarattığı yıkım ile inşaat sektörünün yetersizliğini gözler önüne sermesi açısından gerçekten çok acı dersler çıkarılan bir doğa olayıydı.
Yaşanan acıların tazeliği üzerindeyken bir şeyler yazmak ya da söylemek belki tarafsız ve mühendis gözünden bakmamızı zorlaştırabilirdi. Fakat üzerinde geçen 20 ay sonunda bazı şeyleri daha net şekilde konuşmak ve söylemek mümkün.10 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş bölgesinde sahada gördüklerimizin mühendislik boyutunu ve mühendislik hataları ile birlikte ,mühendislere yapılan haksızlıkları dile getirmek gereklidir" ifadelerini kullandı.

Deprem sonrası bölgede yapılan hasar tespit çalışmaları ve yapısal analizler üzerinden, inşaat mühendisliği perspektifinden değerlendirmelerde bulunan KURUCA, sözlerine şöyle devam etti:

Yapı Kalitesinin Deprem Performansına Etkisi

 "Deprem sahasında yaptığımız incelemelerde, yıkılan veya ağır hasar gören binaların büyük çoğunluğunun beton kalitesinin son derece düşük olduğu gözlemlendi. Alınabilen Karot numunelerinin birçoğunda çimento oranının yetersiz olduğu, hatta bazı binalarda sadece agrega elde edilebildiği görülmüştür. Betonun dayanıklılığı, özellikle düzgün granülometrili agregaların kullanımının yanı sıra, iyi işlenmiş bir çimento harcı ile mümkündür. Ancak burada karşılaşılan binaların çoğunda agregaların büyük ve düzensiz, çimentonun ise neredeyse yok denecek kadar az olduğu saptandı. Bu durum, betonun kalitesini direkt olarak etkileyerek, deprem anında binaların bütünlüğünü yitirmesine ve çökmelere yol açtığı görüldü, Yapısal elemanların bu kadar kolay dağılması, betonarme yapılarda kritik bir sorundur. Bu noktada, inşaat mühendislerinin, beton kalitesinin sahada sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerektiğine dair uyarılarını bir kez daha doğrulamaktadır.

Donatı Problemleri ve Dikkatsiz İşçilik

 Depremde çöken binaların birçoğunda donatı problemi dikkat çekiciydi. Kolon ve kirişlerde nervürsüz ve nervürlü donatılar bir arada kullanılmış, ancak bu kullanımlar sistemsiz ve rastgele olmuş. Düz (nervürsüz )donatılar, beton ile daha zayıf bir bağlantı oluşturduğu için, deprem gibi yatay yüklerin yoğun olduğu durumlarda kırılma ve kopma eğilimindedir. Ayrıca, bazı binalarda etriye aralıklarının 25-35 cm arasında değiştiği gözlemlendi. Oysa ki, yönetmeliklere göre bu aralıklar çok daha sık olmalıdır. Ayrıca sıklaştırma bölgelerinin yetersizliği ,Yeterince sık olmayan etriye aralıkları, çiroz eksikliği, kolonların deforme olmasına ve yapının dayanıklılığını kaybetmesine neden olmuştur.
Özellikle eski yapılar incelendiğinde malzeme seçimlerinin , binaların güvenliğini tehlikeye atmış ve olası bir depremde yıkılma riskini artırmıştır.

Kat Mülkiyeti ve Müteahhit Sorunları

 Bazı yapılar üzerinde yapılan incelemelerde, binaların ilk iki katının mülk sahipleri tarafından, üst katların ise müteahhitler tarafından yapıldığı veya müteahhit tarafından yapılan yapının üzerine yer sahipleri tarafından ek kat çıkıldığı belirlendi. Bu, binanın alt ve üst katlarının farklı yapısal özelliklere sahip olmasına neden olmuş ve deprem anında farklı zemin davranışları sergilemiştir. Özellikle bu tarz farklı yapım teknikleri ve malzeme kullanımları, yapının stabilitesini azaltarak, yıkılmasına yol açmıştır. Bu durum, inşaat sektöründe müteahhitlerin ve yapı denetim süreçlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Kontrolsüz, plansız ve denetimsiz yapılaşmanın sonucu olarak, deprem anında binaların büyük bir kısmı çökmüş ve birçok insan hayatını kaybetmiştir.

İleriye Yönelik Çıkarımlar

Hasar tespit çalışmalarında, inşaat mühendisleri için bazı önemli dersler çıkmıştır:

1. Beton Kalitesi: Yapıların dayanıklılığının, kullanılan betonun kalitesine bağlı olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Çimentonun yeterli oranlarda kullanılmaması, agregaların doğru seçilmemesi gibi faktörler, deprem anında ölümcül sonuçlara yol açmıştır.

 2. Donatı ve Etriye Aralıkları: Yetersiz donatı ve geniş etriye aralıkları, binaların yapısal bütünlüğünü ciddi şekilde zayıflatmaktadır. Özellikle, sıklaştırma bölgeleri etriye aralıkları donatı çap seçimi proje dışına çıkılmamalı ve donatılar doğru şekilde yerleştirilmelidir.

3. Denetim ve Yönetmelik Uygulamaları: Yapı denetim süreçlerinin daha sıkı hale getirilmesi, müteahhitlerin ve yapı sahiplerinin daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Bunun yanında ustalarında sorumluluk almaları onlarında sistemler üzerinden onay vermeleri ve imza atarak sorumlulukta pay sahibi olmaları gerekmektedir. Bu felaketin, denetimsiz yapılaşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koyduğu açıktır.

Sonuç olarak, Kahramanmaraş depremi bize sadece bir doğa felaketi olmadığını, aynı zamanda yapı güvenliğinde ciddi ihmal ve eksiklikler olduğunu göstermiştir. Bu felaketten ders alarak, daha güvenli ve dayanıklı binalar inşa etmek, inşaat mühendisliği disiplininin en temel görevlerinden biri olmalıdır.

Deprem ile ilgili eklemek istediğim önemli bir nokta, deprem sonrası yapı envanteri ve güçlendirme çalışmalarının hızla başlatılması gerektiğidir. Türkiye, bir deprem ülkesi ve bu nedenle mevcut yapı stokunun hızlı bir şekilde gözden geçirilmesi, yetersiz yapılar için güçlendirme projelerinin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Hasar tespit çalışmalarında gördüğümüz eksiklikler, sadece deprem anında değil, olası bir deprem öncesinde bu yapısal zayıflıkların farkına varılmasının ve önlem alınmasının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha göstermektedir. Ayrıca, toplumun deprem bilinci ve eğitim seviyesinin artırılması da bu tür felaketlerin etkilerini azaltmada önemli rol oynayabilir. Hem bireysel düzeyde hem de yapı sektöründeki profesyonellerin bu konuda sürekli eğitimlerle güncellenmesi, ileride benzer yıkımların önüne geçilmesine yardımcı olacaktır.

 Bu noktada şehirlerde yapı envanterlerinin çıkarılması incelenmesi için TMMOB bağlı İnşaat Mühendisleri odalarının görevlendirilmesi kuracakları ekipler ile bu envanterleri çıkarması çözüm yollarını belirlemesi bunları ilgili idareye sunması ve yapılacak deprem master planlarına İnşaat Mühendisi odalarının dahil edilmesi gerekmektedir.

  Deprem sonrası sorumlu ilan edilen Mühendislerin deprem öncesi sunabileceği çözümler hem depremde yıkımı hem de can kaybını azaltacaktır.

Depremde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, depremden kurtulan, yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza ve milletimize baş sağlığı dilerim."

 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gollerbolgesigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 https://playdotjs.com/ bahis siteleri

siyahbet giriş