ŞPO "KAMUSAL DOĞA ALANLARIMIZI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ…"
Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu adına Başkan Funda Yörük, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:
"13 Ocak 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile lüks çadır tesislerinin özel mülkiyetteki alanlarda yapılabilmesi için imar planı yapılması zorunlu iken, hatta özel mülkiyetteki bu alanlar korunan alan sınırları içerisindeyse koruma amaçlı imar planı ve koruma kurulunun olumlu görüşü zorunlu tutulurken; söz konusu lüks çadır tesislerinin, orman vasıflı alanlar dâhil hazine taşınmazları ile tescili mümkün olan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde yapılması halinde imar planı şartı aranmaksızın yapılmasının önü açılmıştır.
Korunan alanlar, mülkiyet durumundan bağımsız olarak; gelecek nesillere aktarılması için bütüncül önlemlerin alınması için Anayasa ile Devlete sorumluluk yüklenen alanlardır.
Bu sorumluluğun yerine getirilmesinde de en temel araçlardan biri, düzenleyici bir idari işlem niteliğindeki imar planlarıdır ve bu planlarda mülkiyet durumuna bakılmaksızın doğal değerlerin korunması ve kamu yararı çerçevesinde gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanmaktadır. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17. maddesi, sit alanlarında koruma amaçlı imar planı yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Yönetmelik değişikliği ile, lüks çadır tesislerinin korunan alanlarda veya tescilli taşınmaz kültür varlığı parselinde yer alması durumunda ilgili kurul ve komisyondan sit sınırlarının doğruluğu ve ilke kararlarına uygunluğu konusunda olumlu görüş alınarak koruma amaçlı imar planı yapılmaksızın tesis edilebileceği düzenlenmektedir. Söz konusu düzenleme 2863 sayılı kanunun 17. Maddesine aykırı olup hazine taşınmazları ve devletin tasarrufu altındaki yerlerde koruma amaçlı imar planı yapım zorunluluğunun kaldırılması anlamı taşımaktadır.
Lüks çadır tesislerinin Bakanlıkça uygun görülen yerleşim tasarım ve yönetim planları uyarınca yapılmasına imkan sağlanmış olmasıdır.
Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliği’nin Tanımlar başlıklı 4.maddesini değerlendirildiğinde; uygun ölçekli şeklinde tariflenen yeni plan türünün hangi ölçekte yapılacağı belirtilmemiş, planın gösterimi ve usulleri hakkında herhangi bir detaylandırma yapılmamıştır. Yeni üretilmiş bu plan türünün, İmar Kanunu ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinde tarif edilen mekânsal planlama kademeleri ve ilişkileri içerisinde nerede yer aldığı, tariflenen planın bir plan türü mü yoksa bir proje mi olduğu anlaşılamamaktadır.
Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliğinin, Genel Nitelikleri başlıklı 5. maddesinden de görüleceği üzere; mutfak, çamaşırhane, atık biriktirme ekipmanları, atık geçici depolama alanı, ahır alanları, kompost alanları ve benzeri hizmet üniteleri, kabul holü/resepsiyon; yeme-içme tesisi; çocuk oyun ünitesi, SPA, hobi atölyesi, sağlık, güzellik ve bakım ünitesi, eğlence ve spor ünitesi, yoga ve meditasyon alanı, otopark alanları gibi kullanımlarla, 100 kişilik bir konaklama tesisi hüviyetinde olan ve yine aynı Yönetmeliğe göre, müşteri yatak kapasitesinin en az %50’sine denk gelen sayıda personel istihdamı zorunlu tutulduğu için 150 kişilik bir kullanım kararı niteliği bulunan tesislerin herhangi bir imar planı olmaksızın, doğal çevreyi korumaya dair bağlayıcı plan kararları tanımlanmaksızın insan kullanımına açılması Anayasaya, İmar mevzuatına, şehircilik ilke ve esaslarına aykırıdır.
Ayrıca konunun mülkiyet hakları yönünden de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Anayasa’nın mülkiyet hakkını güvence altına alan 35. maddesine göre, herkes mülkiyet hakkına sahiptir. Kısmen veya tamamen gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanları, 2863 sayılı Kanun uyarınca kamulaştırılmaktadır. 2863 sayılı Kanun uyarınca kesin yapılaşma yasağı bulunan, malikinin kullanım hakkı sınırlanan ve bu Kanun uyarınca kamulaştırma ya da trampa yoluyla hazine mülkiyetine geçen taşınmazlar, Lüks çadır yönetmeliği ile 3’üncü şahıslara kullandırılarak irtifak hakkı verilmekte olup verilen alanlar üzerinde tesis yapılması mülkiyet hakları bağlamında mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.
Sonuç itibariyle Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile ORMANLAR, SİT ALANLARI, MALİYE HAZİNELERİ, DEVLETİN HÜKÜM VE TASARRUFU ALTINDAKİ ALANLAR, KIYILAR vb. tüm kamuya ait her alan plansız ve fizibiliteleri yapılmadan üçüncü şahısların uzun yıllar kullanımına sunulabilecektir. Kentimizin Gazipaşa’dan Kaş’a kadar devam eden 640 km’lik sahil şeridi boyunca yer alan önemli orman ve antik kentler (Side, Phaselis, Olympos, Adrasan, Çıralı, Kekova, Patara vb.) bu yönetmelik ile tehlike altında kalmaktadır. Bu bağlamda ilgili yönetmeliğin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların oluşacağından, şehircilik ilke ve esaslarını dikkate alarak, kamu yararı gözeterek, doğa ile barışık, insan odaklı sosyal çevreli, daha yaşanabilir kentler oluşturabilmek için doğamızı savunmaya devam edecek olup bu yönetmeliğe karşı olduğumuzu belirtir, bu konuda yasal yollar içerisinde hukuki mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna saygıyla ile duyururuz.