Saadet Parti Milletvekili Şerafettin Kılıç'tan Gündeme Dair Önemli Açıklamalar

VERGİDE ADALET

Ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç vergi adaletine vurgu yaparak sözlerine şöyle devam etti:
"Faiz; fakirden zengine kaynak akışına sebep olarak gelir adaletsizliğini derinleştirirken, zekât müessesi tam tersini yapar ve gelirin adil dağılmasını sağlar.
Devlet, bunu adil vergilendirme ile sağlayabilir. Zaten vergi topluyorsunuz, gelire oranla vergilendirme yapıldığı takdirde dengesizlik giderilebilir.
Ekonomi bakanımız; “Vergilendirilmemiş bir alan bırakmama gayesindeyiz” derken vergi adaletinin A’sından bahsetmiyor. Yapılan özetle şudur: toplumun tamamı, geliri olsun olmasın istisnasız herkes vergi veriyor iken bankalarda faizde para bekletenler ise paradan para kazanıyor.

Devlet, herkesten topladığı vergilerle bu defa bütçe açığı ve faiz yükünü ödemeye çalışıyor. 2025 yılı için bütçe açığı ve faiz yükü toplamda 4 Trilyon lira. Bu ne ile ödenecek? Elbette milletimizden toplanan vergilerle… Böyle bir düzen ancak sefalet getirir. Bu düzen çürümüş bir düzendir, bunu artık görmelisiniz!
Geliniz; adil olmayan vergi sistemini yeniden düzenleyerek, en azından bir iyileştirme çabası gösterin!"

5 MİLYAR 342 MİLYON FAİZ ÖDÜYORUZ

"Görece maaşlar artıyor, ancak alım gücü düşüyor! Ekonomimiz güya büyüyor ama borç ve faiz yükü artmaya devam ediyor" diye konuşan Kılıç; "Burada 23. kez bütçe yapmakla övünmek kolay ancak, 23. kez yapıyoruz ama halen denk bütçe yapamadık, yaptığımız bütçe 2 Trilyon lira açık veriyor, acaba neden? öz eleştirisini yapmak zordur. 23. kez bütçe yapmakla övünmek kolay ancak, bu kadar bütçe yaptık ama halen 20 milyon insanımız açlık sınırının altında yaşıyor, acaba neden diye sormak zordur. Milletimizin sizlere verdiği imkân ve fırsatlarla övündüğünüz kadar, bunlar üzerinden kendinizi hesaba çekmiş olsaydınız, milletimiz için de kendiniz için de çok daha faydalı bir iş yapmış olurdunuz.

2025 yılı için bütçeden ödeyeceğiniz faiz miktarı 1 trilyon 950 milyar liradır. Yani her gün 5 milyar 342 milyon lira faiz ödüyoruz. Bu miktarın ne kadar büyük olduğunu bir örnekle ifade edelim; Tüm il, ilçe ve belde belediyelerimizin tamamının 2025 yılı toplam bütçeleri 1 trilyon 610 milyar liradır. Bütün belediyelerin toplam bütçesi, faize ödenecek miktarın %82’sine tekabül ediyor. Nüfusu 2.696.249 olan Antalya’mız, Türkiye'nin 5. büyük vilayetidir ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin 2025 yılı bütçesi ise 39 milyar liradır. Yani 7 buçuk günde ödediğiniz toplam faiz, Antalya’mızın bir yıllık toplam bütçesine denktir. İşte, milletimizin emeği ve alın teri böyle heba edilmektedir. Emekliye kaynak yok, memura yok, asgari ücretliye yok, çiftçiye yok, fakir fukaraya yok derken faize bol keseden veriyorsunuz" ifadelerini kullandı


İNSANİ ÜCRET

Önümüzdeki günlerde belirlenecek olan asgari ücret ile de görüşlerini beyan eden Kılıç; "Asgari ücreti konuştuğumuz kadar, insanca yaşamın nasıl olması gerektiğini konuşmuyoruz. Gelin evvela bunu konuşalım ve “asgari ücret” demeyelim de “insani ücret” diyelim! Şu anki ücret, Tük-İş’in açıkladığı açlık sınırı olan 20 bin 562 TL’nin altındadır. Biz bunun insani olmadığını ifade ediyoruz. Asgari ücret, yılın hiçbir döneminde açlık sınırının altında kalmamalıdır. Her insanımız, insan onuruna yaraşır bir hayat sürmelidir. Bu onların en doğal hakkıdır. Bir tartışma aldı başını gidiyor. Neymiş efendim, yüksek ücret enflasyona sebep oluyormuş… Nedense bu tür tartışmalar maaşlara zam yapılacağı zaman gündeme geliyor. Açlık sınırındaki ücrete yüksek ücret deniliyor. Asgari ücrete bir yıldır zam yapılmıyor ama baktığınızda yüksek enflasyon devam ediyor. Asgari ücretin, iş veren üzerindeki yükünü hafifletin ki makul oranda bir artış mümkün hale gelebilsin! İnsanca yaşam için insani ücret verilmelidir diyoruz. Türlü bahanelerle emeklilerimizin, memurlarımızın, işçilerimizin hakkını gasp etmeyiniz!" diye konuştu.

EMEKLİ AYLIĞI AÇLIK SINIRININ ALTINDA

En düşük emekli aylığının asgari ücretin altında kalmayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü; "Gözü kulağı burada yapılan çalışmalarda olan diğer bir toplum kesimimiz ise emeklilerimizdir. Ağır ekonomik koşulların en çok yıprattığı kesim olan emeklilerimiz, umutsuz da olsalar onlar için atılacak olan bir adımı bekliyorlar. Yıllarca hizmet etmiş, emek harcamış insanlarımızın dinlenmesi gereken, ailesiyle, çocukları veya torunlarıyla vakit geçirmesi gereken ömrünün son demleridir emeklilik. Çoğu emeklimiz; taksici, seyyar satıcı, pazarcı veya kayıt dışı işçi olarak çalışmak zorunda kalıyor.
Bugün artık, maaş değil de adeta harçlığa dönüşmüş olan emekli aylıklarının emeklilerimizi sefalete mahkûm ettiği açıktır. Sayıları 15 milyonu aşan emeklilerimiz, aylıklarında yapılacak artışı beklerken umutsuzluk içerisindedir. Zira yıllardır uygulanan ücret politikası, bugünkü emekli aylığını öyle bir noktaya taşımıştır ki; %100 zam yapılsa bile, emekli aylığı yine de açlık sınırının altında kalacaktır. Emeklilerimize yokluğu reva görmek, onları açlığa mahkûm etmek, ülkemizin birikimine ve hafızasına saygısızlıktır. En düşük emekli aylığı, asgari ücretin altında kalmayacak şekilde belirlenmelidir. Gelin emeklilerimizin hakkı olan yaşamı onlara sağlayalım, siz bu doğrultuda adım atın bizler de destek verelim!"