"Komisyon Müdürleri Değerlendirme Toplantısı" Antalya'da Başladı
Bakan Yardımcısı Can, toplantıdaki konuşmasında, yargının bağımsızlığı, teminatı ve tarafsızlığı anlamında Adalet Bakanlığının illerdeki temsilcilerinin komisyon müdürleri olduğunu söyledi.
Komisyon müdürlüklerinin çalışmalarının Adalet Bakanlığının çalışmaları olarak algılandığını belirten Can, "Yargıda adaleti gerçekleştirmek adına asıl görev hakim ve savcılarımızda olmakla birlikte bunun ete kemiğe bürünmesi, vatandaşla olan ilişkiler, personelle komisyondaki hakim ve savcıya kadarki ilişkiler arasındaki köprü komisyon müdürleridir." dedi.
Türkiye'de 2002 itibarıyla adliyelerdeki toplam kapalı alanın 550 bin metrekare olduğunu, şimdilerde ise yeni temelini attıkları Ankara Adliyesinin 750 bin metrekare kapalı alana sahip olacağını anlatan Can, şöyle konuştu:
"Toplamda birkaç yıl içerisinde Türkiye'de 7 milyon 500 bin metrekareyi geçen kapalı alanımız oluşturuldu. Bunu şunu için söylüyorum; şimdi geçmişteki komisyon müdürlerimiz 'Yerimiz dar' diyebilirdi, 'İmkanınız yok' diyebilirdi. O dönemler adliyelerde çalışanların modern binaların olmadığı, lojistik ihtiyaçların zirve yaptığı bir ortamda adalet hizmetlerini gereği gibi ifa etmeye çalışan komisyon müdürlerimiz, yazı işleri müdürlerimiz ve katiplerimiz vardı. Ama hamdolsun bu sıkıntıları hep beraber aştık. O yüzden başarıya giden yolda adalete hizmet etme yolunda mazeretiniz olamaz. Ancak bunları yapabilme adına da bizim hem dijital ortamda yapay zekanın, teknolojinin bütün imkanlarından faydalanmak, bunları yaparken de insanla muhatap olduğumuzu unutmadan hareket etmemiz lazım."
- "İnsanların mutlu olabilmesi için adalet elzemdir"
Yargılamaya giden süreçteki en önemli faktörlerden birinin komisyon müdürlükleri olduğunu vurgulayan Can, "Eğer bir yerde adalet zamanında tecelli ediyorsa, adil olarak tecelli ediyorsa ve hukukun üstünlüğü esas alınıyorsa bundan doğrudan ya da dolaylı olarak sizler de mesulsünüz. Hak arayışına giden yollarda da adaletli olmak çok önemlidir. İnsanların mutlu olabilmesi için adalet elzemdir. Devletin mülküdür adalet, hukukun idesidir adalet. İnsanın huzurlu bir birey olarak toplum içinde yaşayabilmesi, devletin de sağlam bir temel üzerine oturabilmesi adalet ile mümkündür. Eğer biz adaletli olursak, adaleti hedeflersek, adaletli davranırsak amacımıza daha kolay ulaşırız." ifadelerini kullandı.
- Toplumun önemli unsuru adalet ve güven
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Atay ise iş yoğunlukları nedeniyle ilk defa kendi programlarının dışında bir bakanlığın programına katıldığını dile getirdi.
İnsan, devlet, toplum ve aile açısından en önemli unsurun güven ve adalet olduğuna dikkati çeken Atay, şöyle devam etti:
"Adalet Bakanlığı olarak siz koca geminin direksiyonundaki kurumsunuz. Toplumda devlete güven ve adalet olduğu zaman o toplumun gelişmesinin, ilerlemesinin önüne hiç kimse geçemez. Bu zarara uğradığı zaman da o toplum hiçbir yere gidemez. Adalet olduğu zaman ekonomi, kültür, sanat ve her şey gelişiyor, adalet gelişmediği zaman bunların hiçbiri gelişmiyor, her şey daha kötüye gidiyor. Türkiye'de herkes, her derdini adalete götürebiliyor, vatandaşın da her türlü meselesini bu devlet vazife ediniyor. Senin ne derdin varsa gidiyorsun, dava dilekçeni bırakıyorsun ve süreç başlıyor. Siz bu şekilde çalışmaya devam ettikçe toplumda adalet ve güven algısı her geçen gün artacak. İnsanlar 'devletin mahkemeleri' var diyecek, eskiden yoktu. 30 yıl önce bu kadar güçlü adalet altyapımız yoktu, adalet alanında çalışan bu kadar güçlü bir insan kaynağımız yoktu. Mesleğinizin çok önemli olduğunu bilim söylüyor. Bir toplumda sosyal sermaye zayıflarsa o toplum çöker, sosyal sermayenin asli bileşeni de adalet duygusudur, güvendir."
Toplantı, 22 Kasım'da sona erecek.