Isparta CHP Milletvekilli Halıcı'nın10 Kasım Mesajı

Bugün tarihin en büyük devrimcilerinden, kurucumuz kurtarıcımız ve ebedi liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa uğurlayışımızın yıl dönümü. Atamızı sadece anmamalı onu gereği şekilde anlamalıyız. Ben de konuşmamı bu minvalde yapacağım…
 
Mustafa Kemal Atatürk, insanlığın tarih boyunca yetiştirdiği en büyük liderlerdendir. O, cesareti, ileri görüşlülüğü, barışçılığı, evrensel değerleri, bilime olan bakışı, doğaya olan sevgi ve saygısı, ülke ve insanlık sevgisiyle sadece Türkiye’nin değil; tüm dünyanın saygı duyduğu bir liderdir. 
 
Atatürk, sadece bir kurucu baba değil; o aynı zamanda tarihin akışını değiştiren; bölgedeki ve dünyanın gidişine yön veren ve hala da yön vermeye devam eden liderimizdir. Bugün, Türkiye’nin etrafındaki savaş ve çatışmadan  halen korunabiliyorsak bunu bağımsız Türkiye ve yurtta barış, dünyada barış vizyonuna borçluyuz. 
 
Bitmiş bir imparatorluktan özgür ve bağımsız Türkiye’ye giden yolda Mustafa Kemal Atatürk her türlü padişahlık ve diktatörlük tekliflerini reddederek; milletimize hedef olarak Meclisi ve demokrasiyi işaret etmiştir. İşgal altına dahi Meclisin kapatılmasına izin vermemiştir. Bu nedenle de Meclise “gazi meclis” denilmektedir. Yetki ve güç, saraydan alınarak ait olduğu yere, yani halka verilmiştir. Bugün maalesef egemenlik halktan ve Meclisten alınıp tek adama verilmiştir. Bakın demokrasi darbe aldığından ve halk iradesi gasp edildiğinden bu yana ne ekonomide ne güvenlikte ne eğitimde ne de sosyal hayatta Türkiye’nin başı beladan kurtulmuyor. Yoksulluğun ve işsizliğin çaresi demokrasidir ve halk iradesidir. Bunu da Atatürk’e, mücadele arkadaşlarına ve onun devrimlerini layığı ile anlamış olanlara borçluyuz. 
 
Bir karşılaştırma yapmanızı hepinizden rica ediyorum: Özellikle kadınlarımız, dünya haritasını şöyle bir gözlerinin önüne getirsin. Çevre ülkelere bir baksın. Kadınlar eziliyor, dışlanıyor ve erkekle eşit görülmüyor. Bazı ülkelerde bırakın seçilme hakkını; 2024’te olmamıza rağmen hala seçme hakları olmayan kadınlar dahi var. Oysa Atatürk önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti; kadınlara seçilme hakkını Fransa’dan 10, İtalya’dan 14, İsviçre’den tam 34 yıl önce verdi. Kadınlarla erkekler eşit hale getirildi. Bugün Atatürk, Cumhuriyet ve Laiklik sayesinde kadınlarımız bütün baskı ve saldırılara rağmen ekonomik, sosyal ve siyasal hayatımızda başrolde olmaya devam etmekte. 
 
 
Çünkü asla taviz vermememiz gereken Laikliği savunmak demek; inanç özgürlüğünü, hür düşünceyi,ifade özgürlüğünü, kadın-erkek eşitliğini, eğitimde çağdaşlığı savunmak demektir. 
 
Dünyada eşi görülmemiş şekilde ülkeyi gençliğe emanet eden Atatürk bu vizyonu ile çağdaş uygarlık düzeyine çıkmamızı; sonra da onu geçmemizi istemiştir. Bugün bilimden, liyakatten, çağdaş eğitim anlayışından uzaklaşılıp Atatürk vizyonuna karşı çıkıldığı için tarihimizin en büyük genç beyin göçünü yaşamaktayız. “Benim sözümle bilim çelişirse bilimi tercih edin” diyen kurucumuz ve kurtarıcımız bugünleri Nutuk’ta da ayrıntılarıyla bizlere aktarmış ve Gençliğe Hitabe ile de gençliğin görevini tanımlamıştır. 
 
Kendisi, doğaya ve diğer tüm canlılara hürmet göstermiştir. Çınar ağacı kesilmesin diye Yalova’da köşkün altına ray kurarak köşkü 2 metre kaydırmıştır. Bu tek bir ağaca bile olan hassasiyetle bizlere çok büyük bir vizyon sunmuştur. Rant ve kar uğruna ormanlarımızın yok edildiği bugünlerde bu vizyonu hatırlamamız ve hatırlatmamız gerekmektedir. 
 
Yüce Önder'in olmazsa olmaz olarak öngördüğü çağdaş uygarlık düzeyine erişebilmek için, hukuk devleti, insan hakları ve demokratikleşme konularındaki eksiklerimizi hızla gidermemiz lazım.
 
Mustafa Kemal Atatürk’ü anmaya, anlatmaya ve anlamaya ne zaman ne de kitaplar yetmez.  
 
Tüm hemşerilerime ve yurttaşlara; Atatürk'ün en büyük eserim dediği lâik, demokratik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütün olarak sonsuza kadar koruma ve yaşatma sorumluluğunu hatırlatmayı bir görev bilmekteyim. Bu sorumluluk hepimizindir. 
 
Aramızdan ayrılışının 86. yılında, Türk Halkınıngönlünde ölümsüzleşen Büyük Önderimiz Atatürk'ü bir kez daha saygı, minnet ve şükranla anıyorum…