Yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık hizmetleri alanında hizmet veren uluslararası danışmanlık firması Henley & Partners, Antalya'da bulunan iş insanlarına ve yatırımcılara yönelik bir seminer gerçekleştirdi. Seminer öncesinde basın toplantısı düzenleyen Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Ülkelere Girişler Zorlaştı

Gayrimenkul alımıyla kendi sektörlerinin çok karıştırıldığını ifade eden Demirel, yatırımcı göç sektörünün farklı olduğunu, yatırımcı göç sektörünün yıllık büyüklüğünün yaklaşık 30 milyar dolar olduğunu söyledi. Yatırımcı göç programlarının tasarlanması konusunda devletlere danışmanlık yaptıklarını belirten Demirel, dünyanın en varlıklı ailelerinden müşterileri olduğunu, bugüne kadar 15’ten fazla ülkeye danışmanlık verdiklerini kaydetti.

Arap Baharı ve pandeminin sektörlerinin kaderini değiştirdiğini dile getiren Demirel, Arap Baharı’ndan sonra gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru göçün başladığını, pandemide pasaportun gücünün zayıfladığını ve ülkelere girişlerin zorlaştığını ifade etti. İnsanların bundan dolayı vatandaşlığın önemini anladığını, vatandaşlık ve oturum programlarına başvuruların arttığını kaydetti.

Vatandaşlık ve Oturum

Yatırım yoluyla oturum ve yatırım yoluyla vatandaşlık konularının birbirine çok fazla karıştırıldığını söyleyen Demirel, ikisinin birbirinden farklı olduğunun altını çizdi. Mülk satın alma ile vatandaşlık ve oturum planlamanın da birbirinden farklı konular olduğunu kaydeden Demirel, “Uluslararası gayrimenkul yatırımcısı olmak farklı, yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık planlamak farklı. Kesiştiği noktalar var ama farklı” dedi.

Hiçbir Ülkede Örneği Yok

Türkiye’de vatandaşlık programının 2017 yılında başladığını belirten Demirel, “Türkiye’de mülk alarak vatandaşlık programı var. Direkt serbest piyasadan gayrimenkul satın aldığınızda vatandaşlık elde edebiliyorsunuz. Dünyada bunun hiçbir ülkede örneği yok. Diğer ülkeler mülk aldığınızda daha çok oturum veriyor. İspanya, Yunanistan, Portekiz’de mülk alarak oturum alabiliyordunuz ama artık kapattılar” diye konuştu.

Devlet Onaylı Projeler

Demirel, Ülkelerin vatandaşlık konusunda bağış aldıklarını, devlet onaylı projelerin sayesinde de vatandaşlık alınabildiğini ifade etti.
Malta’daki vatandaşlık sürecini anlatan Demirel, “Yaklaşık olarak minimum 600 bin Euro bağış miktarı ve 3 yıllık oturum süreci var. Bunları tamamladıktan sonra vatandaşlığa başvurabiliyorsunuz. Ya da bağış miktarını 750 bin Euro’ya çıkararak 1 yıl oturumdan sonra vatandaşlığa geçme imkanı var” açıklamasında bulundu.

Mülk Alımıyla Vatandaşlık Yanlış

Dünyada başka bir örneği olmayan Türkiye’deki mülk alımıyla vatandaşlık verilmesi uygulamasının yanlış olduğunu dile getiren Demirel, “Türkiye’de serbest mülk alarak verilen vatandaşlığın kapatılması gerekiyor. Bunun yerine kalıcı, sürdürülebilir yatırımların gelmesi lazım. Daha fazla devlet onaylı turizm projelerine verilmeli şeklinde önerilerde bulunuyoruz. Türkiye’ye gelen yabancıların kalitesinin artırılması ve daha sürdürülebilir kalıcı yatırımlar yapması gerekiyor. Çünkü, bu insanlar vatandaş olduktan sonra devlete bir yük. Vatandaşlık haklarından faydalanıyorlar. Bizde geliyor bir mülk alıyor. Mülkle birlikte vatandaşlığa başvuruyor. Vatandaşlık için 3 yıl önce ev alan birisi satabiliyor. Hem kâr ediyor birde vatandaşlık almış oluyor. Özellikle pandemiden önce mülk alanlar, çok büyük kâr etti. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir mekanizma yok” diye konuştu.

Türkiye’ye 300 Varlıklı Aile Taşındı

Yabancı yatırımcının muhakkak gelmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Demirel, doğru yerlere, istihdam yaratan projelere, kalıcı ve sürdürülebilir yatırımlara yönlendirilmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Demirel, servet göçü raporunda 100 milyon dolardan fazla varlığı bulunan ve milyarder ailelerin fiziksel olarak bir ülkeden başka bir ülkeye göç hareketlerini ele aldıklarını söyledi. Demirel şu anda dünyada en çok varlıklı insanların vatandaşlık alarak taşındığı ülkenin Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu bildirdi.
2024 yılında 6 bin 700 varlıklı ailenin taşınmasının beklendiğini açıklayan Demirel, İkinci sırada ABD’nin bulunduğunu, üçüncü sırayı Singapur’un aldığını, en çok göç veren ülkelerin ise sırasıyla Çin, İngiltere ve Hindistan olduğunu dile getirdi. Gidenlerle gelenler birbirinden çıkarıldığında, Türkiye’ye geçen yıl fazladan 300 varlıklı ailenin taşındığını, bu yıl ise 100 ailenin taşınmasının beklendiğini sözlerine ekledi.