Toplantının açılışında konuşan Yörük Sanayici ve İş İnsanları Derneği ( YÖRSİAD ) Başkanı Avukat Mustafa Alper Oral, “Davetimizi kırmayarak yoğun mesaisi içerisinde konuk konuşmacımız olmayı kabul eden Araştırmacı-Yazar, Bilim İnsanı, Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Doktor Murat Kaplan’a teşekkürü bir borç bilirim. Ticari ilişkilerin niteliğinin değişmesi, teknolojinin gelişmesi, insanların ihtiyaçlarının ve beklentilerinin değişmesine bağlı olarak klasik ticari ilişkiler de farklılaşmış bulunmaktadır. Bu farklılıklar sebebiyle de ticaret hayatında farklı yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. 

 Geleneksel yöntemlerle salt bir ürün satışı ya da hizmet sunumunun, ticari rekabetin inanılmaz boyutlara ulaştığı bu dönemde yeterli gelmedi. Gelinen noktada; serbest piyasada kalıcılığı sağlamak, müşterilerle ve ticari ilişkiye geçilenlerle daha iyi iletişim kurmak adına reklam çalışmaları, eğitimler, müşteri davranışı ve psikolojisi üzerine araştırmalar çok önem kazanmıştır. Sayın hocamız Dr.Murat Kaplan’ın bugün bizlere vereceği eğitim de bu kapsamda çok önem arz etmektedir. Kendisinin vereceği bilgilerin bizler için çok faydalı olacağı düşüncesindeyim. Umarım eğitimden sonra hepimiz bu salondan daha bilgili ve iş hayatının zorluklarına karşı daha donanmış vaziyette ayrılırız” dedi.

Konuk konuşmacı Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi, Araştırmacı-Yazar Dr.Murat Kaplan, “Beden diliniz ile mutlaka mesajlar verirsiniz. Hormon eşittir insan, insan eşittir hormon. Daha etkili ve güçlü iş insanı işte ne yapması gerektiğini bilen insandır. Beden dilinin temelinde güvenlik duygusunun yattıyor. Her ilişkide birbirimizle ilgili tanımları yenileriz. Yaşanan sorunları işinize yansıtmayın. Örnek olmadan öğüt vererek başarılı olamazsınız. Eller ve ağızlar duygusal barometrelerdir. Duruşunuz size temsil eder. Beden dili ile insanları analiz ederken aceleci olmayın, yanlış sonuçlara varabilirsiniz. Kıpır kıpır hareketler bedende biriken aşırı enerjiyi yakmakla ilgili bir çıktıdır. Sakinleştirici jestler çevrede olup bitenleri yönetme arzusuna dair bilinçaltı refleksidir. Bedenimiz ve sesimiz duruşumuzla bağlantılıdır. Omurgamızla beynimiz arasında sürekli bir bilgi alışverişi vardır. Ayaklarımız düşünce göstergelerimizdir. Kaygı ve korku anında arterlerimizi korumaya alır, bedenimizin elli bölgelerine dokunur ya da oraları kapatma eğilimi sergileriz. Beden dili bir alt yazıdır '' dedi.

Dr. Murat Kaplan son olarak yaygın beden dili hatalarını şöyle özetledi: “Nasıl hissettiğimiz nasıl durduğumuzu etkiler. Fiziksel olarak geri bildirim vermezseniz insanlar onları umursamadığınızı, takılıp kaldığınız gibi olumsuz düşünebilirler. Konuşurken bir başkasının gözlerine bakmak otorite, güven ve ikna anlamında güven işaret eder. Göz teması eksikliği ise genellikle olumsuz anlamına gelir. Gülümsemek özgüven, açıklık, sıcaklık ve enerjiyi gösterir. Göz devirme hor görme, hüsran, kızgınlık ve saldırganlığın bir işaretidir '' diye konuştu.