Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Antalya'da hutbe irat etti
Allah'ın rızasına ve ebedi kurtuluşa erebilmenin temel şartının iman olduğunu belirten Erbaş, imanın Allah'ın varlığına ve birliğine, O'nun peygamberlerine, meleklerine, kitaplarına, ahiret gününe, kaza ve kaderin Allah'tan olduğuna gönülden inanmak olduğunu anımsattı.
İmanın göstergesi ve hayata yansımasının salih amel olduğunu hatırlatan Erbaş, "Salih amel, imanla verdiğimiz kulluk ahdine vefa göstermek, bütün benliğimizle Allah'a teslim olmaktır. İmanımızı, özümüze, sözümüze, davranışlarımıza yansıtmaktır. Kendimizle ailemizle çevremizle barış içerisinde yaşamaktır." diye konuştu.
Güzel ahlakın imanı kemale erdirdiğini vurgulayan Erbaş, "Güzel ahlak, peygamberlerin vahiyden sonra ümmetlerine bıraktığı en büyük mirastır. Ahlaki erdemleri kuşanmak, kötü davranışlardan kaçınmak, mümin için vazgeçilmez bir sorumluluktur." değerlendirmesini yaptı.
Müslümanların Hz. Muhammed'in güzel ahlakını kuşanması gerektiğinin altını çizen Erbaş, şöyle devam etti:
"İmanın aile hayatına yansıması iffettir, nezakettir, muhabbettir, merhamettir, birbirini üzmekten ve kırmaktan kaçınmaktır. İmanın ticaret hayatına yansıması doğruluktur, dürüstlüktür, sözünde durmaktır, hak etmediğine el uzatmamak, hak edenin karşılığını eksiksiz vermektir, kul hakkına riayet etmektir. İmanın sosyal hayata yansıması saygıdır, güvendir. İmanın eğitim hayatına yansıması bildiğiyle amel etmek, bilgi ve tecrübesini insanlığın faydası için kullanmaktır, hayırlı nesiller yetiştirmek için mücadele etmektir. Hasılı imanın hayatımıza yansıması Allah'ın emirlerine titizlikle riayet etmek ve O'nun yarattığı mahlukata şefkat nazarıyla bakmaktır."
"Kim de O'na salih ameller işlemiş bir mümin olarak gelirse, işte onlar için yüksek dereceler vardır." ayetini okuyan Erbaş, "Zamanın ramazana aktığı bu üç ayları güzel başlangıçlara vesile kılalım. İmanımızla uyuşmayan eylemlerimizi, davranışlarımızı terk edelim. Bu dünyadan göç etmeden önce kendimizi hesaba çekelim. İmanımızı salih amel ve güzel ahlakla taçlandıralım. Unutmayalım ki kabre konulduğumuzda herkes ve her şey dönüp gidecek, yalnızca imanımız ve yaptığımız amellerle baş başa kalacağız." ifadelerini kullandı.