Dr.Yasemin Savaş: "Türkiye Estetik Tedavilerde Önemli Bir Merkez Haline Geldi"
Medikal Estetik Tıp Derneği olarak yedincisi düzenlenen “Uluslararası Medikal Estetik Kongresi”, Antalya’da gerçekleştirildi.
Medikal Estetik Tıp Derneği’nin küresel bilimsel misyonuna uygun şekilde konusunda en deneyimli, dikkat çeken ve popüler konuşmacıların yer aldığı kongrede, Türkiye’de medikal estetiğin dinamikleri, medikal estetikteki yenilikler ve merdiven altı medikal estetik konusunda alınan tedbirlerin yanı sıra mezoterapi, doğru beslenme, dolgu, saç ekimi gibi medikal estetik uygulamaları tüm yönleriyle ele alındı. Medikal estetik alanında hizmet veren ve bu alana ilgi duyan birçok hekimi bir araya getiren Mestder Kongresi’nde alanında uzman kişiler geniş bir yelpazede medikal estetik konularını ele aldı, bildiri sunumlarına ve workshop’lara ağırlık verildi.
Türkiye, Estetik Tedavilerde Önemli Bir Merkez Haline Geldi
Kongre çerçevesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Medikal Estetik Tıp Derneği (MESTDER) Başkanı ve Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, “Öncelikle belirtmeliyim ki Medikal Estetik Tıp Derneği olarak kapımız tüm meslektaşlarımıza açık ve her zaman yanlarındayız. Türkiye, estetik tedavilerdeki ileri teknolojiler ve nitelikli sağlık personeli ve sağlık kuruluşları ile son yıllarda önemli bir merkez haline geldi. Mezoterapi, PRP, dolgu ve botoks, saç ekimi, lazer teknolojisi, radyofrekans ve ultrason dalgaları ile tedavi gibi yöntemler büyük ilgi görüyor.” dedi.
Merdiven altı medikal estetik uygulamalar konusunda dernek olarak alınan tedbirlere de işaret eden Dr. Yasemin Savaş, “Yasal olmayan yerlerde yasal olmayan ürünlerde ve hekim olmayan kişilerce yapılan merdiven altı uygulamalar ciddi sağlık riskleri doğuruyor. Biz de bu kapsamda günden güne artan bu tür merkezlerin açığa çıkması amacıyla hem Sağlık Bakanlığı’yla ortak hareket ediyor hem de halkımızı da kendi sağlıkları için bu farkındalığa dahil ederek, 0543 266 63 78 numaralı ihbar hattımızı aramaları için teşvik ediyoruz. Böylece ülkenin her yanındaki ağımızı halkımızın bilinçlenerek dahil olmasını ve kendilerini merdiven altı müdahalelerden korumalarını sağlıyoruz. Bu da medikal estetik hizmeti almak isteyen kişilerin bir hekim tarafından, sağlık bakanlığından ruhsatı olan kurumlarda ve ruhsatlı ürünlerle yapılan uygulamaları kabul etmeleri gerektiğini bilmeleri anlamını taşıyor. Bu farkındalık, halk sağlığı için son derece önemli.” uyarısında bulundu.
Sağlıklı bir yaşam tarzının önemine de vurgu yapan Dr. Yasemin Savaş, doğru beslenmenin estetik görünüme katkıları ile ayrıca doğal bir güzellik yaklaşımına ve sürdürülebilir estetiğe dikkat çekti.
Türkiye, Sağlık Turizmi Alanında Önemli Bir Global Oyuncu
Türkiye’nin, sağlık turizmi alanında önemli bir global oyuncu olarak öne çıkarken, medikal estetik sektörünün de bu alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Dr. Yasemin Savaş, “Sağlık Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı'nın yönetmelik ve teşvikleri sayesinde, Türkiye’deki sağlık kuruluşlarının sayısı hızla artıyor. Aralık 2023 itibarıyla yetkili sağlık kuruluşu sayısı 4.787’ye ulaştı ve bu artışın devam etmesi bekleniyor. Sağlık turizmi gelirleri, 2003 yılında 203 milyon dolar seviyesindeyken, 2022’de 2,2 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde, sağlık için seyahat eden turist oranı da yüzde0,9’dan yüzde2,3’e çıktı. Ancak, turist başına düşen gelirin 2022 itibarıyla 1.663 dolarda kalması, Türkiye’nin daha çok düşük bütçeli medikal estetik ve tıbbi hizmetlerle tercih edilmesine bağlanıyor. 2024 yılı hedefleri ise 2 milyon sağlık turisti ve 3 milyar dolar gelir olarak belirlenmiş durumda.”
Türkiye, Medikal Turizmde Dünyada İlk 5’te!
Türkiye'nin sağlık turizmi başarısında, ileri teknolojiye ve altyapıya yapılan yatırımların yanı sıra, rekabetçi fiyatlar ve geniş tedavi seçeneklerinin önemli rol oynadığını da dile getiren Dr. Yasemin Savaş, “Konaklama ve otel turizmini geride bırakan sağlık turizmi gelirleri, ülkenin bu alandaki potansiyelini kanıtlıyor. Ancak, sektörde sürdürülebilir büyüme için turist başına düşen gelirin artırılması ve hizmet sunan kuruluşların organizasyon yapılarının güçlendirilmesi gerekiyor. 2022 yılında yayınlanan ‘Türkiye’de Değer Odaklı Medikal Turizmin Güçlendirilmesi Projesi’” raporuna göre; Türkiye, sağlık hizmetleri ihracatında dünyada ilk 10’da, medikal turizmde ise ilk 5’te yer aldı. Türkiye’nin bu başarısını sürdürmesi, sektördeki farkındalığın artması ve doğru uygulamaların yaygınlaşmasıyla mümkün olacak. Medikal estetik, Türkiye için büyümeye en açık alanlardan biri olarak dikkat çekiyor.” diye konuştu.
18 Yaşından Önce Estetik Müdahaleler Yapılmamalı
Medikal Estetik Hekimi ve Medikal Estetik Derneği Başkan Yarımcısı Dr. Alp Mamak da son yıllarda medikal estetik uygulamalarına olan ilginin giderek arttığının gözlemlendiğini ifade ederek, “Ancak bu talebin ergenlik dönemine kadar inmesi, özellikle sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisiyle ‘kusursuz görünüm’ arayışının yaygınlaşmasının, fiziksel ve ruhsal sağlığı olumsuz etkileyebileceği yönünde endişelere yol açmaktadır. Bu durum, estetik işlemlere olan talebin artmasının yanı sıra, gençlerin beden algısı üzerinde yaratabileceği baskılar nedeniyle dikkatle ele alınması gereken bir mesele haline gelmiştir. Her türlü zorbalığa karşıyız.” dedi.
18 yaşından önce estetik müdahalelerin yapılmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Alp Mamak, “Bunun iki temel nedeni var. Birincisi fizikseldir. Ergenlik dönemi, vücudun hala gelişim gösterdiği bir süreçtir. Bu dönemde yapılan müdahaleler, vücut gelişimi tamamlanmadan kalıcı sonuçlar yaratabilir ve ilerleyen yaşlarda doğal görünüme zarar verebilir. Cilt yapısı, yüz hatları ve vücut şekli ergenlik boyunca değişim gösterir. Bu nedenle, müdahale için bu süreç tamamlanmalıdır. İkincisi ise psikolojik tarafıdır. Çünkü medikal estetik uygulamalar, fiziksel değişikliklerin yanı sıra bireyin özgüvenine ve benlik algısına da etki edebilir. Ancak, ergenlik dönemindeki bireyler bu kararları bilinçli bir şekilde değerlendiremeyebilir. Ergenlerin sosyal medya etkisiyle estetik uygulamalara yönelmeleri, geçici bir güzellik trendine kapılma riskini de beraberinde getirebilir.” şeklinde konuştu.
Dudak Dişilik Sembolüdür
Medikal Estetik Hekimi ve Medikal Estetik Derneği Genel Sekreteri Dr. Bora Özcan ise son yıllarda popüler hale gelen dudak dolgusu uygulamalarına dikkat çekerek, Türkiye'de dudak dolgusunun, estetik pazarının önemli bir kısmını oluşturarak, sosyal medya etkisi ve estetik uygulamalara olan ilginin yükselmesiyle büyük bir talep gördüğünü ifade etti.
Dr. Bora Özcan, “Günümüzde medikal estetik alanındaki gelişmeler, daha hızlı ve etkili çözümler sunarak bu alana ilgiyi artırdı. Sosyal medyanın etkisiyle, pürüzsüz ve parlak ciltler, orantılı yüz ve vücut hatları gibi güzellik anlayışı belirgin bir şekilde bu yöne evrildi. Bunun sonucunda, ameliyatsız medikal estetik işlemler daha fazla tercih edilmeye başlandı. Dudak dolgusu da bunların başında geliyor. Çünkü dudak aynı zamanda dişilik sembolüdür. Tahminlere göre, dudak dolgusu uygulamaları, Türkiye'deki estetik pazarında yüzde 20 ila yüzde 30'luk bir paya sahip ve bu, dudak dolgularını en çok tercih edilen uygulamalarından biri haline getirmiştir. Dudak dolgusu, minimal invaziv bir işlem olarak hem kolay uygulanabilir hem de hızlı sonuç alınabilir özellikleriyle popülerliğini artırmıştır. İşlem sırasında hyaluronik asit bazlı dolgular kullanılmakta olup, etkisi 6 ila 12 ay arasında sürmektedir.” dedi.