AVUÇ İÇİ KADAR YERİMİZE GÖZ DİKTİLER
Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, basın açıklaması öncesinde vatandaşlarla birebir ilgilendi,
Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen konuşmasına duyarlı Manavgat halkına, kentine, ülkesine, bölgesine sahip çıktıkları için teşekkür ederek başladı. Sözen, “Ülkedeki bazı olumsuzluklara rağmen kentinize, ülkenize sahip çıkmak için buradasınız. Sizlerle daha keyifli bir ortamda bir arada olmayı isterdik. Ama bu gün bize ait olanlara sahip çıkmak anlamında bir aradayız. Duyarlı sevgi dolu, birbirine sahip çıkan, kentin değerlerine, çocuklarının geleceğine sahip çıkan bir Manavgat halkı olmak ayrı bir şans. Burada olduğunuz için sizlere minnet ve teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Manavgat Belediyesi olarak halkın ortak kullanım alanlarını artırmaya gayret ettiklerini dile getiren Başkan Sözen, Kızılot, Boğaz, Evrenseki, Çolaklı, Side, Örenşehir halk plajlarının hepsinin mavi bayraklı olduğunu, halk için açtıklarını söyledi. Manavgat’ın değerlerine bir bir göz dikildiğini belirten Başkan Şükrü Sözen, belediyenin nefes alanlarını artırmaya çabalarken birilerinin de buraları alarak özel sektöre devretmeye çalıştığını, ancak buna izin vermeyeceklerini söyledi. Başkan Sözen, büyük yangının acısının dinmediğini vurgulayarak, “Nefes almaya çalıştığımız avuç içi kadar kalan yere sahip çıkacağımızı bilmiyorlar. 70 bin hektar alanımız yandı. Bunu unuttular, böylesi bir dönemde avuç içi kalan alana bile sahip çıkacağız, teslim etmeyeceğiz” dedi.
Bu Ulualan’ın rövanşıdır. Hatırlatmak isterim. Göz diktikleri, çocuklarımızın yarını olarak gördüğümüz bir yer. Ulualan’ın bu kenti canlı kılacak şekilde projelendirilmesi gerekiyor. Hayalimiz 12 ay turizmi canlı tutmaktır oradaki hayalimiz. Yangınlarda kullandığımız pisti iptal ettiler. Marinayı iptal ettiler. 4 kişiye vermeye çalıştılar. Manavgat halkı ortak duruş gösterdiler. Bir dönem itibarıyla ötelediler. Sayın bakan bizi azarlamaya başladı. Size rağmen bu projeyi yapacağım dedi. İstemiyorsanız 50 yıl daha ötelensin dedi. Biz de burası halkın kullanımında olmalıdır dedik. O gündür bu gündür cezalandırılıyoruz. Size asla ve asla ulualanı ve burayı kurban etmeyeceğiz. Halkın verdiği makamları cezalandırma mekanizması olarak görenlere buradan seslenmek istiyorum. Kendinden olmayanı ötelemeye çalışan siyaset anlayışlarına buradan bir kez daha sesleniyorum. Sırtınızdaki o sırça kaftanlar çıkacak, halkın içinde tıpış tıpış yürümek zorunda kalacaksınız. Zulm edeni bu toplum asla affetmez. Yapılan zulüm o kadar ağır ki, size yansıtmıyoruz. Boğaz Otelin tahsisi rahmetli İbrahim Sözen tarafından alınmıştır. Biz buraya 4 -5 tane otel yapabiliriz. Ama biz gelire ihtiyacımız olmasına rağmen doğal olarak kalması için çabalıyoruz. Oranın da işletme belgesini iptal etmek istiyorlar. Bizleri hırslandırıyorsunuz. Asla sizin gücünüz bu toplumun olanları yemeye yutmaya izin vermeyiz. Doğruyu öldüğümüzde mi söyleyeceğiz. Korkmuyorum. Gıpta ile bütün dünyanın izlediği Side’deki dönüşüm projesine elinden gelen sıkıntıyı yaratıyor. Manavgat Belediyesini ötelemeye çalışıyorlar. Side’de işlerin hızlı gitmesi için kuracağımız KUDEP’in kurulmasına bile izin vermediler. Şimdi de geldiler mesire alanımıza, soluk alacağımız günübirlik alanımıza. Asla gözünüzü, kafanızı, beyninizi bu kentin üstünden çekin. Kimse kendini halkın üstünde görmesin. Adı bakansa, vekilse, ilçe başkanıysa da elinizi çekin. Bu olumsuz duruşlarda yanımızda olmayan bakanlığın doğru yaptığını ifade edenleri uğurlayacağız. Kıymetli bir hanımefendi vekilimiz var. Vekillik halkın çıkarlarını korumak adına Ankara’ya gitmektir. Hataları tamamlamak demektir. Gedik açmak değildir. Sivil Toplum örgütlerini tehdit etmek değildir. Çok çabuk adapte oldun bu işlere. Unuttuğun bir şey var. Yarın bu toplum gel, sana da bize de diyecek. Ben hesabımı vereceğime inanıyorum,. Ama sen verebilecek misin, elimizden kaybedilen değerlerle ilgili olarak hesap verebilecek misin.
Değerli dostlarım sizin huzurunuzda size bir söz vermek istiyorum. Bundan büyük bir yemin ant olmaz. Şerefim üzerine yemin ederim ki, Boğazdaki bu tahsisten ellerini çektikleri takdirde, Ulualan’ı halkın istediği şekilde planlayıp projelendireceklerine taahhüt ettikleri takdirde sizin huzurunuzda yemin ederim, aday da değilim, belediye başkanlığında hesabım da yok. Tek derdim, halkın bu değerlerinin sizde kalması. Söz veriyorum. Kimse halkın verdiği gücü sopa gibi kullanmasın. Buna müsaade etmeyiz. Bugün anayasal hakkımız olan basın açıklamamıza müsaade eden Kaymakamlığımıza, jandarmamıza, kolluk kuvvetlerimize teşekkür ediyorum. Günübirlik alanlarımız TTA alanına dönüştürülüp satılıyor. 3 tane Manavgat Belediyesine ait alanı davayla iptal ettirdik. Duruş koyabilecek insanlara ihtiyaç var demiştik önceden. Bugün mera vasfındaki yeri komisyon raporuyla satışa çıkardılar. Manavgat Belediyesinin açtığı davayla iptal oldu. Çocuklarınıza ait 100 parça yeri milli emlak arazisini TOKİ’ye devrederek sattılar. Haberiniz var mı. Yok. 400 parça milli emlak arazisini satmak için karar aldılar. Madem satıyorsunuz, gelin yangında mağdur olan insanlardan bu evlerin parasını almıyoruz diyin. Ellerinizi kaldırın elinizi öpelim. TOKİ’ye devredilen milli emlak arazisinden yüzde 40 belediye hakkını alamıyoruz. Bunun için TOKİ’ye devrederek satıyorlar. Niye bu parayı biz size harcayacağız. Ben de bu kentin yönetimine adayım diyen bir sürü kardeşim var. Siz de bu kentin. Buyurun size siyaset fırsatı. Siz de bu kentin geleceğine sahip çıkın, kavgasını verin. Görelim sizi. Biraz yürek. Hangi siyasi yapıya ait olursa olun. Bununla ilgili serzenişte bulunamayan iki kelime etmekten imtina edenlerden yönetici olmaz. Sizleri izliyorum. Hanginiz bu kentin kavgasını verecek. Sizleri izleyeceğim. Kentine sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum.