Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneğinin 12. Olağan Toplantısı, Yaycı'nın katılımıyla bir otelde gerçekleştirildi.

Toplantıya katılan Yaycı, Türklerin denizci bir millet olduğunu ve bu alanda büyük savaşlar kazandığını ifade etti.

Ülkeler için denizlerde donanmanın zaruri olduğunu vurgulayan Yaycı, güçlü ordunun yanında güçlü bir donanmanın varlığı için Türkiye'nin kendi gemisini ve silahını yaparak gücünü denizlerde devam ettirmesi gerektiğini kaydetti.

En ucuz ulaşımın deniz yolu olduğunu belirten Yaycı, “Tarihimize baktığımızda, devlet denizde büyümüştür. Osmanlı’da donanmalar yakıldı, devlet güçsüzleşti. Denizciliği Türk milletinin büyük ülküsü olarak düşünmeli ve bu alanda hızlı ilerlemeliyiz" dedi.

Antalya Limanı'nın neden Mersin Limanı kadar çalışmadığını da açıklayan Yaycı "deniz yolu kara yolundan yedi kat, demir yolundan da üç kat ucuz. O yüzden herkes malını ithal ve ihrac ederken deniz yolunu kullanıyor. Ama Antalya Limanı, Mersin Limanı kadar çalışmıyor. Sebebi ikinci en ucuz ulaşım aracı demiryolu Antalya'da olmadığı için. Çalışan limanların hepsi demiryolu bağlantısı olan limanlardır. Bu yüzden Antalya'da demiryolunun limana bağlanması buranın sanayisini uçurur" ifadelerini kullandı.

"Son 30 yıl içerisinde bizim etrafımızda 19 tane savaş meydana gelmiş. Ülke olarak bir ateş çemberi içinde yaşıyoruz, ancak güçlü silahlı kuvvetlerimizin olması sayesinde bu durumdan etkilenmiyoruz" diye konuşan Yaycı, "Ülkemizin çevresinde savaşlar devam ederken, biz savaşa dahil olmuyoruz. Bunun nedeni, güçlü silahlı kuvvetlerimizdir. Türkiye bugün savunma sanayi ihraççısı devletler arasında 11.sırada.Türkiye'de lokomotif sektörler var. Bunlar, turizm, tarım ve üçüncüsü de savunma sanayi oldu. Çok büyük bir potansiyel var savunma sanayinde. Böyle giderse çok daha iyi olacak” dedi.

Yaycı, Türkiye'nin 2019 yılında "Mavi Vatan" kapsamında Libya ile imzaladığı münhasır ekonomik bölge anlaşmasını Filistin ile de imzalaması için yeni bir fırsat yakaladığını belirterek, "Bu anlaşma ile Gazze'nin Filistin'e ait olduğu bir hukuki belge olarak bırakılmış olur ve Yunan-Rum oyunu bozulur. Ayrıca Türkiye buradan da çok büyük bir deniz alanı kazanır" diye konuştu.

Sığınmacıların tüm ülkelerde kamplarda tutulduğuna dikkat çeken Yaycı; "Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’deki gibi bir uygulama olmamıştır. Sığınmacılar vatandaşlarla birlikte yaşamaz. En fazla kayıtlı sığınmacının olduğu ülkeler arasında Türkiye bir numara" dedi. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre bir Suriyeli kadın sığınmacı ortalama 5.3 oranında çocuk doğururken, Türk vatandaşlarının doğum oranın ise 1.92 olduğunu söyleyen Yaycı, Böyle giderse 10 yıl sonra Türkiye nüfusunun % 30’unu göçmenlerin oluşturacağını" kaydetti.